26 Ekim 2013 Cumartesi

PERCY JACKSON EFSANESİ..


oldum olası bir fantastik edebiyat hayranıydım ben:) harry potter efsanesini hepimiz biliriz. hiç okumayan bile filmini izlemiştir, filmini bile izlemeyen mutlaka adını duymuştur, adını bile duymayan varsa zaten gönderin gitsin bayaa fransız kalmış o:)

benim güzel şeyleri tesadüfi keşfetmem sürekli başıma gelen bir şey herhalde en iyi örnek supernatural'dır onu da tamamen tesadüf eseri keşfedip aşık olmuştum:) bu yazı spoiler içerebilir en başta hazırlıklı olun ya da şöyle diyeyim. hey sen! evet evet sen! percy jackson hakkında tek satır okumamış kişi. şimdi yavaşça bilgisayarı kapat, üstünü giyin ve en yakın kitabevine koşar adımlarla git! şimşek hırsızı'nı bul. buldun mu? kasaya koş, ödemeni yap, liseli kızlar gibi sevinç içinde kitabı göğsüne bastırarak evine ilerle. eve vardın mı? çok iyi. şimdi odana gir, evdekilere seni rahatsız etmemelerini söyle ve okumaya başla.. son olarak.. bitirdikten sonra bana teşekkür et.. artık sen yarı melezsin:):)

ve sizler bu yazıyı okurken bol bol tebessüm edecek, bana katılacak, sevgime ortak olacak sevgili melezler:) dilim döndüğünce anlatmaya devam edeyim. tesadüflerden bahsetmiştim ya blog'un yeni zamanlarında sürekli okuyorum, araştırıyorum, bulduğum kitap bloglarının içine düşüyorum falan..
pinucca'nın düzenlediği okuma etkinliğinde "senden başka herkesin bildiği bir kitabı oku" kategorisine dahil ederek şu an hatırlayamadığım birinin okuduğu şimşek hırsızı'nı gördüm..

ee tabii hemen gözlerim döndü:) fantastik bi kere adından belli şimşek hırsızı, ee herkes bildiğine göre bu da kitabın güzel olduğuna kesin olmasa da büyük işaret. hemen araştırmaya başladım aynı akşam sadece birinci kitabını sipariş ettim. en kötü beğenmem yani ne olur ki diye düşündüm..

kargo gelince direkt şimşek hırsızı'ndan başladım okumaya.. çok hızlı okurum ben; şöyle diyeyim harry potter'ın 1114 sayfalık 5. kitabını aldığım gece bitirmiştim, tek satırını atlamadan hemde ama o kitaptan beri başıma böyle bir şey gelmemişti. ya bir kaç güne bölüyordum kitapları ya da atlayarak okuyordum..

o 1114 sayfalık kitapta başıma gelenin aynısı percy'de de geldi aynı gece kitabı bitirdim.. ertesi gün canavarlar denizini sonra ki siparişimde de bütün seriyi artı bütün olimpos kahramanları serisini sipariş ettim..

hades'in evi çıktı bir kaç gün sonra kargo falan bekleyemediğimden 7 tl fazla vererek gittim kitabevinden aldım bakıp bakıp iç çekerek kapağını okşuyorum.. şimdi böyle yazınca bana bile hastalıklı bir ruh hali gibi göründü ama durum tam olarak bundan ibaret:)

seriler genelde problemli olur. seriler genelde "ticari kaygı yüzünden uzatılıyorum aslında hikayem on kere bitmişti." diye bağırır.. ama percy jackson'da asla böyle bir durum yok.. her kitap son derece planlı programlı, ayrıntılı, düzenli.. açık bulamıyorsunuz hepsi bir öncekinin üstüne çıkıyor. hikaye gelişiyor çünkü mitoloji sınırsız bir kaynak. sonuçta bu "ben vampirim, sen kurtadamsın hadi gidip aynı kıza aşık olalım." gibi kısır ve klişenin dibi bir hikaye değil.

bilakis sevgili rick -evet samimiyiz kendisiyle ben öyle hissediyorum- tam bir klişe düşmanı.. mitolojiyi, efsaneleri, mitleri modern dünyaya nasıl kaynak yaptığını okuduğunuzda gözlerinize inanamayacaksınız. en mantıksız şeyi bile mantık çerçevesine sığdırabilen, en kötü şeyi bile etik nedenlere bağlayabilen inanılmaz kıvrak, zeka dolu bir kalem..

rick riordan yeteneğini son damlasına kadar konuşturuyor iş olsun diye tekrar kitaplar yazmıyor bana göre gözlerinde dolar işareti yok.. -tabii bu his dolarlarım olsa kendisine vermeye gönünllü olduğum içinde olabilir.. subjektifim demiştim size:)- misal vermek gerekirse sevgili mr. grey gibi tek kitaplık konuyu sevişme sahnelerini kopyala yapıştır yaparak üç kitaba çıkarmıyor. tam aksine adamın her bir kitabından ağdalı ağdalı yazarsan üç farklı percy jackson kitabı yazılır..


yunan mitolojisini zaten çok severim. bu konuda percy kadar başarılı olmasa da P.C. CAST'ın tanrıça serisi de asla göz ardı edilmemesi gereken bir seri laf arasında tavsiye edeyim:) klasik hikayeleri ve efsaneleri modifiye etmek ve milenyum'a uyarlamak benim hayal etmeye bile cüret edemeyeceğim bir şey.. eski yunanistan'da insanların inandığı, ibadet ettiği, adaklar sunduğu tanrıları okumak ve onları modern dünyada düşünmek gerçekten çok farklı, çok güzel. okurken kahkahalar atmak ya da öyle bir ağlamak ki kitabı ıslatmak:) percy'nin anlatımından okuduğun kitapta onun iç sesini, tereddütlerini dinlemek, hak vermek ve empati yapmak. bunlar percy jackson'ı bu kadar sevmemizin nedenleri..


percy jackson küçük bir çocukken başladı bu hikaye.. ilk sayfadan onu sevdik biz. çünkü o herkesin öyle bir oğlum olsun, öyle bir kardeşim olsun diyeceği daima gurur duyacağı biriydi. hikayeyle birlikte percy'de büyüdükçe o herkesin arkadaş olmak isteyeceği, herkesin sevgili olmak isteyeceği birine dönüştü. klasik kahramanlık mükemmelliyetçiliğinden uzak zaaflarıyla, hatalarıyla tamamen insan.. cesaretiyle hepimizin içinde haykırıp duran isyankar, mağrur çocuk. medusa'nın kafasını olimpos'a gönderen atarlı karizma.. hasret kaldığımız sadakat duygusunun en saf halini gösteren biri hatta o kadar ki bu onun ölümcül hatası. herakles'in, akhilleus'un 21. yüzyıla uyarlanmış halidir  percy jackson..

half boy, half god, all hero. 

keyifle okuyun.. kesinlikle okuyun..


1 yorum:

  1. Güzel bir blog sayfası olmuş başarıların devamını dilerim.
    http://defoluhaber.blogspot.com/

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...