24 Kasım 2013 Pazar

HADES'İN EVİ ( THE HOUSE OF HADES) - RICK RIORDAN


athena'nın işareti'nden sonra bu kitaba koşmak elzem oluyor ben hemen bulabildiğim için çoook şanslıyım gerçekten 1 yıl beklemek zorunda kalanlara üzüldüm. yazarda bu konuda çok aşırı tepkiler almış sanırım çünkü kitabın başında nüktedan bir özür dilemiş athena'nın işareti'nin sonu için..

hades'in evi deyince insanın aklına yeraltı dünyası geliyor hades'in kontrolünde bir cennet ve cehennem ama inanın ki yok öyle bir dünya:) hades'in evi dedikleri yer aslında yunanistanda bir tapınak. bu tapınakta yaşam ve ölüm arasındaki perde zayıf ve eski çağlardan beri insanlar buraya ölen yakınlarının ruhlarıyla iletişim kurmak için geliyorlar..

şimdi sıkı durun hades'in evine açılan ölümün kapıları tartarus'ta yani bildiğin cehennemde tartarus'un kalbinde ama percy ve annabeth için büyük bir fırsat hem kapıları kapatıp canavarların ölü kalmasını sağlamak için hem de yeryüzüne geri dönebilmek için..

yukarılarda 2. argo'da neler oluyor derseniz.. tamamen yıkılmış, dokunsan ağlayacak durumda herkes.. annabeth takımın beyni percy ise takımın lideriydi.. bu noktada herkes güçlü ve inançlı durmaya çalışıyor ama pek faydası olduğunu ben söyleyemem..

jason zaten roma kampında yargıç olduğu için lider vasıflarına ve yeteneklerine sahip grubu toparlamaya çalışıyor ve binbir güçlükle yunanistan'a hades'in evine ulaşmaya çalışıyorlar. bu yolculuk sırasında hazel'in çok özel yetenekleri olduğunu öğreniyoruz hakete hazel'in sisi kullanabileceğini anlatıyor ve onları olabilecek en güvenli yola yönlendiriyor yunanistan'a ulaşmaları için adriyatikten dolaşarak..

frank bu kitaba damgasını vurmuş diyebilirim kahramanlıkları kesinlikle kendini kanıtladı ve takdire şayan.. hayalet roma lejyonlarından yardım aldılar savaşırken ve roma kampının yargıcı olmasına rağmen jason hayaletleri kontrol edemedi. frank'ı savaş alanında yargıç ilan etti ve frank hayalet ordularını yönetebildi.. babasının kutsamasıysa her daim üzerinde..

kalipso'yu hatırlarsınız sanırım:) percy'nin bırakıp gittiği adadaki esir kız. ayrıntısını vermek istemediğim bir grup olaydan sonra leo kalipso'nun adasına düştü ve birbirlerine aşık oldular:) sanırım önümüzdeki kitapta veya bir başkasında kalipso'yu adadan kurtaracaklar çünkü leo kalipso'ya geri döneceğine styks nehri üzerine yemin etti..

tanrıça nxy'yle tartarus'ta karşılaştık fakat bu benim için şoke edici ve dahi üzücü oldu zira kendisini gece evi serisinden çok iyi bilirdik katıksız bir kötülük karanlık abidesi bir cadı çıktı kendisi o yüzden gerçekten içime sindiremedim diyebilirim fantastik merakının en kötü yanı bu kimi şeyleri farklı yazarlar farklı anlamdırabiliyor konumlandırabiiyor ve doğal olarak size bir kavram karmaşası yaşatıyor:)

kitabımız tam bir olaylar kitabı ama tanrılardan hala bir ses yok.. kitabın sonunda artık tartarus'tan kaçmak üzereyken tartarus bir beden halinde cisimleşti ve percy'lere saldırdı.. o  an bu kadar kadim bir varlıkla başa çıkmanın imkansız olduğu gerçeğiyle o kadar yüzleştiler ki percy elinden kılıcını düşürdü o kadar diyeyim.. nasıl kurtuldular peki diye düşünüyor olabilirsiniz onlarda ayrıntılar zaten kitabı okurken öğrenin. kitabın sonu güzel bağlanmıştı bütün gemi tayfası 2. argo'da toplanmıştı güvenlik içinde yaklaşan savaşa hazırlanıyorlardı.. yine merak ettiğim bir sürü olay var ama en azından herkesin güvende olduğu bilincindeyim bir yıl boyunca beşinci kitabı, olimpos'un kanı'nı bekleyeceğiz.. kitabında adında meymenet yok kan gövdeyi götürecek mi ne:)

keyifli okumalar..






1 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...