24 Mart 2014 Pazartesi

MAVİ AY (BLUE MOON) - LAURELL K. HAMILTON



anita blake serisi ile tanışmama vesile olan belki de serinin en güzel kitabı diyebilirim.  biliyorum "kanlı kemikler" ve "ölüm dansı" için de böyle söylemiştim. kim anita sever? ben mi?

harika ötesi olan bu kitapta anita richard ile muradına eriyor.. nihayet... şimdi bana sorarsanız ben jc'yi seviyorum kesinlikle ama richard'da yabana atılır türden değil arkadaşlar. değerli richard hapse girer. evet evet yanlış okumadınız richard tecavüz suçlaması ile hapistedir ve kardeşi arayıp anita'dan yardım ister. biliyorsunuz ki sıradan bir ortaokulda fen öğretmeni olan richard'ın kurtadam ve ulfric (kurtadam sürüsünün kralı) olduğunu hiç kimse bilmemektedir. aksi halde mesleği elinden alınır. ve mavi aya sadece birkaç gün vardır. richard ne pahasına olursa olsun o delikten çıkarılmalıdır. tabii buna en büyük engel esasen richard'ın kendisidir zira masum olmanın her şeyi çözeceğine olan kör inancı herkesin elini kolunu bağlamaktadır.

derhal en iyi avukatı ayarlamıştır anita ancak richard kibar bir şekilde söylemeye çalışırsam "salatalıklık" yaparak avukata ihtiyacı olmadığını, masum olduğunu ergeç bunun anlaşılacağını savunan bir sersem olduğu için sürekli işleri zorlaştırıyor. jc'nin yaptığı tüm görüşmelere rağmen Tennessee şehri vampir efendisi güvenli geçiş vermiyor bunun nedeni ise truimvirliğin gücünden kormaları. asher'ın yerine geçmek istediğini zanneden colin (yani Tennessee şehir efendisi) kıçından korkuyor yine de anita jc'nin jetine atladığı gibi hemen yola çıkıyor.

şimdi burada iki şeyin altını çok iyi çizmek gerekiyor. birincisi richard tecavüz etmez. herkes bundan emin. bir sürü şey yapabilir ama tecavüz bunlardan biri değildir. yani kesinlikle birileri iftira atıyor ama ne için ve ne sebeple? tabi ki richard'ın kardeşi daniel ve annesi charlotte oradalar gerçi orada olmasalar daha iyiydi o da başka mevzu başlarına gelecek var.

bu kitapta munin (sürünün daha önce ölen üyelerinin ruhu ve gücü) çok ön planda. reina munini yani tam bir fahişe ama işe yarar bir fahişe. iyileştirme gücü var ve ölüme yaklaşan arkadaşlarını anita munin kullanarak yardım etti tabi bunun bedelleri oldu ve güzel de oldu denilebilir.

asher ilk kez anita'yı ısırdı ve zihnini işgal etmeye yakın hale geldi. zevkten öleceğini sanan anita aslında korkudan öldü. neden mi? sırf bu zevki tatmak uğruna asher'a köle olurum diye.. 

bu kitabın asıl konusu niley adında manyak zengin biri.. yerel polisi de satın almış. etrafında psişik tipler de var. böyle tam gaz manyakça saldırıyor. richard'ın ailesini kaçırarak işkence ediyor finalde ve başına gelenler geliyor.gerçi burada bir kez daha richard'ın ne kadar sıkıcı, ne kadar ütopik, ne kadar mantıksız olduğunu bir kez daha görüyoruz. anita'yla jc olmasa beş dakika hayatta kalamayacak kadar idealist ve zayıf kendisi.

böyle minik ip uçları verdikten hemen sonra diyorum ki okuyun. yaşadığımız dünyadan farklı bir dünya. kurtadamlar var, vampirler var, diğer likantrop sürüleri var. ve bunlar yasal bir şekilde vatandaş. yani kabul görmüş durumdalar. hepsinin çeşitli güçleri var ve bir sürü diplomatik seramonileri var ve anita'nın silahları var. gerçekten harika ötesi bir dünya. değişik kafalar ve o kitabın içine giriyorsunuz ve o kafaları dibine kadar da yaşıyorsunuz. normal hayatınızdaki tüm sorunlar birkaç saatliğine kayboluyor. muhteşem bir duygu.  


Sevdiğim Diyalog ve Bölümler

- "Bak Colin, yolumda durma, o zaman ben de seninkine çıkmam. Benimle uğraşırsan seni yok ederim, beni anlıyor musun? Bu eğer sen başlatırsan bir savaş olur ama, Tanrı şahidim olsun, savaşı ben bitiririm."

"Herkesi hastaneye götürebilmek için, bir kamyonet, iki polis arabası, Noel Baba'nın kızağı, ve benim kullandığım vana ihtiyaç duyuldu. Tamam, Noel Baba'nın kızağı yoktu ama yine de fener alayı gibiydik."

"Hayır, vicdanım beni rahatsız etmiyor, daha değil.  Belki sonra eder, belki de etmez. Ama o anda yaptığım şeyden pişmanlık duymuyordum. Thompson'un canını yakmak istiyordum. Onu yaptığı şey yüzünden cezalandırmak istiyordum ve biliyor musun, Partick, yaptığım yeterli değildi. Hem de hiç değildi çünkü onu çok çabuk öldürdüm." Gözlerimde yaşlar birikmişti. Uyuşukluk ve kızgınlık geçince, çok büyük sıkıntılar çekecektim. Adrenalin ve öfkeye tutunmalıydım. Bu geceyi böyle geçirmeliydim. Yarın, neler olacağını görürdük. 

2 yorum:

  1. Ben bu kitapta saç baş yolmuştum. Zar zor bitirmiştim hatta çünkü Richard'ı sevmiyorum hiç -_- tüy yumağı :p

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. richard'ı hiç sevmiyorum seven var mı onu da bilmiyorum adam resmen zayıf halka..
      aptal bir romantizm, gerçek üstü bir idealizm..

      sürekli hayatta kalmaya çalışan anita'yı yargılayıp triplere girmesi.
      keşke sende az biraz canavar olsan değil mi şekerim? ailene işkence yapıyorlar sen fotoğraf çektiriyorsun te allaam ya :)

      sinir oluyorum işte jean-claude candır :)

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...