19 Nisan 2014 Cumartesi

PİRAYE - CANAN TAN


bugün sizlere canan tan'ın piraye adlı kitabını yorumlayacağım. aslına bakarsanız çok fazla türk yayını okumam ve türk yazarlardan da haz etmem. bu benim kişisel görüşüm tabi katılırsınız katılmazsınız. zira sıkıcı buluyorum, yine bu kitap da beni yanıltmadı.

öncelikle "ayrımsama" kelimesi inanılmaz rahatsız etti. yazar sürekli fark etmek ve farkında olmak yerine ayrımasamak kelimesini inat ve ısrar ile kullanmış. yazım dili aşırı sade, dümdüz diyebiliriz. o nedenle çok hızlı okudum yani sabah 10:00 gibi başladım akşam 17:00 gibi bitmişti.

piraye aydın görüşlü bir ailenin ikinci kızı konumunda. ilk kızları eğitimini yarım bırakarak başarısız bir evlilik yapmış diye bütün hayaller piraye üzerine kurulu. babası başarılı bir diş hekimi olduğundan kızının da aynı mesleği icra etmesini istediğinden birazcık zorla diş hekimliği fakültesine başlıyor piraye. piraye hak, hukuk, adalet konusunda katı etik kuralları ve düşünceleri olan bir kız. özgürlüklerine aşırı düşkün ilk etapta tabi, üniversitenin ilk yıllarında birçok genci geri çeviren piraye sonrasında tam bir kediye dönüyor hem de terbiyeli bir kedi öyle yaramaz falan değil.

haşim ile karşılaştıkları andan itibaren kesinlikle birbirlerine uyumlu olmamalarına karşın -ne kültürel ne sosyal anlamda- sürekli bir şans tanıma halinde piraye. önce nerede yaşayacakları konusunda ortak karar verileceği yönünde söz veren haşim nikah arifesinde diyarbakır'da  muayenehane açıyor. piraye bu emrivakiyi kabul ediyor ve kaynana yanına diyarbakır'a gelin gidiyor. şimdi piraye sol görüşü benimseyen aydın bir aileye mensup istanbul kızı. belli bir eğitimi kültürü var ve kendisi diş hekimi. haşim'e de o kadar büyük gözlerini kör edecek bir aşk durumu yok varsa bile yazar bunu okuyucuya yansıtamamış diyelim. zaten romantizme dair bir şey yok kitapta öpüşmelerinden bile söz etmemiş sevgili yazar -sanırsınız ki leylekler getiriyor bebekleri- o kadar yani..

hadi diyarbakır'da kayınvalidesi ile oturmayı kabul etti diyelim. evde kayınvalidesi rahat vermeyince kocası lütfetti muayenehaneye gel diye yarım ağızla teklif etti sonra da kıza yanında çalışan sıradan biri gibi davrandı. şimdi kocası olacak sersemin bu davranışları ne peki? sen nasıl? hangi hakla kızı böyle aşağılar, sekreter muamelesi yaparsın? gerçekten içinde eziklik varmış bu kızın, başka bir açıklama gelmiyor aklıma.. sonra haşim bir gün yoktan bir sebeple tokadı bastığında tıpış tıpış yine döndü kocacığının yanına ve hiçbir şey olmamış gibi devam etti yaşamına. yani inanılır gibi değil gerçekten hayır bünyeye ters arkadaş..

ailesinin sözünden çıkamayan ağa oğlu haşim piraye kendini "kısır" ilan ettikten -kaynanasının deyimiyle "kız kısırı"- sonra üzerine kuma getiriyor. tabi bu güya haşim'in suçu değil, piraye babası felç geçirince mecburen istanbul'a gidiyor, durumu fırsat bilen  anası haşim karaktersizine yapar bir nikah sokar başka bir kadının koynuna yani bütün bunların üzerine kadın rahat hala takılıyor diyarbakırda hatta üstüne üstlük sırf kocasının ailesine nispet olsun diye adamla tatile çıkıp bir de hamile kalıyor. yuh..

babası ölünce istanbul'a dönmek geliyor aklına ve babasından kalan muayenehanede çalışmaya başlayıp kızıyla birlikte yaşıyor. haşim efendi gelip sensiz olmuyor falan filan muhabbeti yapıyor. adama hamileyim hemi de erkek ama senin hiçbir hakkın yok çocuğumu ben büyüteceğim falan diyor. hesapta intikam alıyor adamdan. erkek evlat diye dört dönüyorlar sen hangi akla hizmet o adamdan hamile kalıyorsun da bir de güya intikam alıyorsun. adam zaten zayıf bir karakterdi başından beri ailesinin sözünden çıkamayan biri. karısı da tersleyince gitti kendini öldürttü ve piraye hayatında yaptığı tek delikanlılık olan son hareket için ölesiye pişman oldu.  hayatta son tahlilde artık bir kişilik göstermiş, karakter sergilemişsin bari arkasında dur ya da koyver gitsin adamı affedip otursaydınız mutlu son olsaydı. işte neyse türk yazın bu kadar oluyor en iyisi bu işte..

herkese iyi okumalar...

2 yorum:

  1. Yazinizi okurken guldum kendi dusuncelerim sandim. Ben de hic begenmemistim bu kitabi ama beni adil sasirtan bu kadar unlu olmasiydi. Basit. Kolay okunur diye mi acaba. Cozebilmis degilim.

    YanıtlaSil
  2. Diğer Türk yazarlarını bilmem ama Canan Tan hakkındaki düşüncenize katılıyorum. Çocuk kitabı gibi...

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...