6 Mayıs 2014 Salı

SICAK BUZ (HOT ICE) - NORA ROBERTS


şu an bitirdiğim bu kitap kütüphanemde öylece duran ve benim elime alıp defalarca kenara attığım bir kitap. üstüne üstlük çok da sevdiğim yazarlardan nora roberts'a ait olan kitabı ancak yıllar sonra okumak nasip oldu.

şöyle diyebilirim ki yazarın belki en başarısız yapıtı çünkü nora'nın tarzı, kurgusu acayip başarılıdır. bu biraz yavan kalmış açıkçası ve saçma bir hikaye. hikayemizin baş kadın karakteri whitney macallister kendisi macallister dondurmalarının sahibinin kızı. inanılmaz zengin ve en, en, en işte. siz anladınız beni. douglas lord ise bir hırsız. evet evet yanlış okumadınız bir hırsız ve dolandırıcı.  yorumun buradan sonrası oldukça spoiler içerecektir hoşlanmayanları uyarmak isterim. okuyacaklar içinse devam edersek..

fransa krailçesi marie antuanette'e ait olan müthiş mücevherlerden oluşan hazinenin yerini tarif eden fransızca yazınları çalan doug, bu belgeleri kendisini tutan adama vermek yerine kaçmaya çalışmakta karar kılınca -tabi bu kararı vermesindeki ana etmen adamların kağıtları teslim aldıktan sonra kendisini öldürmeye karar vermelerini duyması- yani aslında douglas lord onurlu bir adam mesajı vermek isteyen yazarı tebrik ediyorum. adam hırsız işte yani var mı öbür tarafı? neyse efendim tesadüf eseri kaçıp canını kurtarmaya çalışırken, yaralı bir halde whitney'in arabasına biner.

şimdi whitney biraz zenginlikten başı dönmüş, şımarmış, heyecan arayan ne istediğini bilmeyen bir karakter olarak çıkıyor karşımıza ama ne olursa olsun hiçbir insan tanımadığı tehlikeli olduğu düşünülebilen birini evine almaz. whitney alıyor bununla yetinmiyor adamı tedavi ediyor ve olayların içeriğini öğrendikten sonra da ortaklık teklif ediyor. bu gezi için gerekli finansı ben karşılayayım sen de sonra bana borcunu ödersin muhabbeti.

yok artık dediğinizi duyar gibiyim çünkü okurken ben de öyle dedim. yani biraz daha sağlam temellere oturtulabilirdi hikaye. zorla götürülebilirdi whitney hani sonradan aşık olurdu falan. yani sırf heyecan istiyor diye bir insan hayatını riske atar mı? neyse madagaskar'a kadar uzanan tehlikeli ve sefalet içinde bir yolculuk onları bekliyor. kızımız her türlü güçlüğe göğüs geriyor, gangasterlerle kapışıyor. aç kalıyor, pis kalıyor, klostrofobisine rağmen mağarada yatıyor. yani tam olarak olmayacak işler oluyor ve bir bakmışınız doug ile whitney birbirlerine aşık olmuşlar. tamamen sığ, saçma bir hikaye.. sevenler varsa yorumları alalım, ben sevemedim..

herkese keyifli okumalar..




1 yorum:

  1. nora farklı türlerde kitap yazan bütün yazdıkların zevkle okudum tavsiye ederim

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...