23 Haziran 2014 Pazartesi

MART MENEKŞELERİ (THE VIOLETS OF MARCH) - SARAH JIO


Yine dün gece taze bitirdiğim bir kitapla karşınızdayım, Mart Menekşeleri Sarah Jio'nun ilk kitabı ve bence en az Yağmur Sonrası kadar iyi. Kalemini çok beğendiğim bu yazarı herkese tavsiye ettiğimi zaten çok iyi biliyorsunuz.

Bu sene kitap fuarına gelecek olursa imzasını alma fırsatını asla kaçırmayacağım zira tek tek gidip bütün kitaplarını aldım. Doğru bildiniz çok yakında Böğürtlen Kışı yorumu'da gelecek. Daha okumaya başlamasam da kayıp çocuklar falan derken ağlamaktan çok endişe ediyorum.

Şimdi konumuz olan kitaba dönersek, kitap kocası tarafından ihanete uğrayan bir kadının yaralarını sarması ve kendini yeniden toparlaması için harika bir adaya gitmesiyle başlıyor. Bu ada da müthiş bir aile sırrını öğreniyor ve kariyerine daha da önemlisi hayatına yeni bir yön veriyor.

Kitabın yazımdili, betimlemeleri adeta kusursuz. Kolay okunuyor ama en ufak çiğlikte hissettirmiyor. Sayfaların nasıl aktığını şaşırıyor, olay örgüsünün içindeki merak dürtüsüne sürekli yenik düşüyorsunuz. 10 sayfa okuyacağım diye elinize alıpta 100 sayfa da bile bırakamayacağınız kitaplardan biri Mart Menekşeleri.

Yazarı bu kadar çok sevmemin nedeni sanırım geniş bilgi birikimi ve kültürü. Çünkü kitabın içinde 1940'lardan tutun da günümüze kadar bir çok şarkı, film önerisi de içeriyor. Ayrıca şu Yıllar kitabı neymiş ne değilmiş artık bir bakmak zorunda hissediyorum kendimi, okursam mutlaka burada yorumlarım.

Elbette hikaye yine iki zamanlı ilerliyor ve ikinci dünya savaşıyla günümüz arasında mekik dokuyor. Başka bir yazar olsa veya belki de başka bir konu bütün kitaplarında aynı tarzı benimsemesinin sıkıcı olduğunu söyleyebilirdim ama kesinlikle okumaktan bıkmayacağım bir sihirle ilerliyor bütün hikayeler ve yazarın yeni kitaplarını sabırsızlıkla bekliyorum.

Sarah Jio'nun neredeyse bütün kitaplarını okumuş biri olarak söyleyebilirim ki her hikayesi aynı derecede dokunaklı ve zarif ama hiçbir zaman umutsuz değil. Aşklar, imkansızlıklar, savaş ve ölümün içinde bile daima umut filizleri gizliyor Sarah Jio. Alıntılar yapılabilecek büyük cümleler kurmuyor Sarah Jio, onun ki daha çok küçük cümlelerle büyük şeyler anlatma sanatı. Bu kitapların kendisi hayattan birer alıntı.

Son olarak bu kitabın bana tekrar hatırlattığı şey bencilliğin gerçek bir erdem olduğu. Kitabın belki de en bencil karakteri, en sevimsizi Bee her zaman hayat dolu ve özel biri olarak tanımlanıyor, insanlar onun uzaklığından veya cüretkarlığından garip bir keyif alıyor ve mazur görüyordu. Sadece bu yüzden bile neden bazı insanları çok sevdiğimizi ve hiç unutamadığımızı düşündüm.

Kıskandığımız, özendiğimiz ama bütün bunları bastırmak için en çok kınadığımız insanlardı onlar. Hayat tabularla uğraşacak, kendinizi kısıtlayacak, feda edecek veya engelleyecek kadar uzun değil. Kendinizi sevin ve sadece tek bir hayatınızın olduğunun farkına varın. Bencillik erdemdir.

Keyifli okumalar..




2 yorum:

  1. Sarah Jio'nun son kamelyasını okudum ben ve beğenmiştim de. Şimdi diğer kitaplarını okumak için sabırsızlanıyorum açıkçası :) Güzel bir yazı olmuş, teşekkürler.
    Sevgiyle..

    YanıtlaSil
  2. Sırada okuyacağım kitap :) Mart menekşeleri hakkında hep güzel yorumlar duydum dayanamadım aldım.Bir an önce okumak için sabırsızlanıyorum :)

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...