25 Ekim 2014 Cumartesi

MİLYONLUK KİRLİ SIR - C. L. PARKER


Milyonluk Kirli Sır adını sonuna kadar hak eden gerçek bir erotik roman. Açıkçası konusundan dolayı erotik olacağını bilsem de böylesini ben de beklemiyordum.

Eğer tür olarak erotik roman seviyorsanız kendisi hiç düşünmeden almanız gereken bir kitap. Zira bolca ve fazlasıyla cüretkar sahneleri mevcut. Zaten daha kitabın ilk sayfasında neyin ne olduğunu tüm çıplaklığıyla anlıyor, ona göre okuyorsunuz.

Hikaye erotik roman olarak pazarlansa da sevişme sahnelerini içinden çıkarırsanız geriye kalan tek şey zengin adamla fakir kız hikayesinden ibaret. Noah zengin üstü zengin bir centilmen ve para karşılığı bir ilişki yaşamaya hiç ihtiyacı olmayacak kadar yakışıklı bir tip. Esas kızsa annesinin hastalığı yüzünden bedenini satmak zorunda kalmış genç ve güzel bir bakire.

İşler tam da bu noktada benim açımdan inanılmaz saçma bir hal alıyor. O kadar zengin ve yakışıklı bir adamın kapısında sıra sıra kadınlar kendi rızalarıyla dizilir. Yani Noah'ın modern köle pazarı olarak adlandırabilecek bir yerde ne işi olduğuna dair hiçbir mantıklı sebebimiz yok.

İkinci saçmalıkta şu. Fahişelik öyle zengin, kibar, görgülü, yakışıklı, düşünceli bir adamın sizinle sevişip, aşık olması demek değildir. Böyle bir kitabı okuyup sosyal mesaj alacak insan yoktur ama yine de fahişeliğin bu kadar toz pembe gösterilmesi bana itici geldi.

Kız bir şekilde zorunda kaldığı için en azından kendi içinde tutarlı ama Noah denen adam tutarsızlıkta zirveyi yapmış durumda. Birini mal gibi satın alıp, hayvan gibi kullanacak kapasitedeki bir adam üç gün sonra o mal muamelesi ettiği kadına aşık falan olamaz. Geçmişini araştırıp vicdan falan  yapamaz, masal bile denilemez böylesine.

Kısaca erotik roman olarak okunabilir olsa da benim gibi aşk romanı olsun, hadi en fazla erotizm içeriği yüksek aşk romanı olsun diyenler için kitabın pek bir cazibesi yok. Zaten olaylar genelde yatakta geçiyor ve pek fazla bir aksiyon yok. Aralarındaki aşkın nasıl geliştiğini bile anlamak mümkün değil. Zira biriyle sadece seviştiğin için aşık olabilsen onun adına aşk demezlerdi.

Kitabın en olumlu ve benim için durumu bir nebze olsun keyifli kılan tarafı Noah'ın ağzından yazılmış bölümlerdi. Uzun uzun düşüncelerini, hislerini okumak erkek karakterin kesinlikle kitaplarda en sevdiğim şeylerin başında geliyor. Ayrıca belirtmeden geçmek istemediğim diğer bir hususta kitap kapakları. Hem yurtiçi hem yurtdışı kapakları birbirinden güzel.

Yalnız resmen bahtıma küsmüş durumdayım zira sonu olmayan kitapları üçlemeyi başarabildim. Bu kitabın da elbette bir sonu yok. İkinci kitabı okur muyum? Bu şimdilik cevapsız bir soru.

Herkese Keyifli Okumalar.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...