15 Aralık 2014 Pazartesi

KEŞKE SENDEN NEFRET EDEBİLSEYDİM - LUCY CHRISTOPHER


Bugüne kadar okuduğum en tuhaf, farklı kitaplardan biriyle karşınızdayım. Size bahsedeceğim kitabın adı Keşke Senden Nefret Edebilseydim.  Pegasus Yayınlarından çıkan kitaba başlamadan önce yine bir aşk hikayesi okuyacağımı düşünsemde sonuna kadar yanıldım.

Açıkçası bu bir aşk hikayesi değildi, erotik tek bir sahnesi veya en ufak bir yanı bile yoktu. Ty denilen profesyonel psikopata bir an olsun empati bile duyamadım. Kitap beni gerçekten çok etkiledi ve gerçekten bu yorumu yazarken bile zorlanıyorum ama bu etkilenme kesinlikle olumlu bir yönde değil.

Hikaye bir aşk hikayesi değil, tam anlamıyla stockholm sendromu da diyemem. Kitap daha çok bir adamın deliliğini konu alır cinsten. O kadar dehşet verici ve tüyler ürpertici ki sevginin ne kadar sapkın türleri olabileceğini, özgür iradenin ve medeniyetin ne kadar değerli, ne kadar vazgeçilmez olduğunu bize bir kez daha hatırlatıyor. Hiç nefret ettiğiniz ve bir o kadar acıdığınız biri oldu mu? Anlatılan hikaye her haliyle sarsıcı ve hikayeyi yaratan adam da her haliyle acınası, çarpık.

Travmalı adamlarla ilgili yazılan hikayeleri herkes sever. Hepimiz ufak tefek kafa kırıklıklarına göz yumar, hatta empati besleriz ama bu sefer karşımızdaki gerçek bir deli. Öyle romantik bir öfke kontrolü bozukluğundan falan bahsetmiyorum. Klinik yardıma ihtiyacı olan genç bir adam ve daha on yıl önce gözüne kestirdiği zavallı bir kız hakkında bu hikaye.

Okurken yaşadığım sinir, stress, mide bulantısı ve ürperti düşünülürse yazara başarılı diyebilirim ama bu tarz bir başarıya maruz kalmak istemeyeceğim için benim açımdan çok anlamlı bir başarı sayılmaz. En fazla dehşeti ve çaresizliği iyi yansıttığı ve kurguladığı için tebrik edebilirim ama böyle bir hikaye bana göre her şekilde rahatsız edici.

Kitapta toprak, doğa, tabiat kutsaması yapılmaya, kapitalist ve modern dünya düzeni eleştirilmeye çalışılsa da benim içimde "Evet gerçek doğaya dönelim." romantizminden çok "Modern dünyaya şükürler olsun." hissi uyandırdı. Sırf bu açıdan bakarsak vermek istediği mesaj hakkında başarısız olduğunu söylemek zor olmaz.

Hikayenin anlatımı o kadar detaylı, gerçekçi, ve mantıklı ki aslında okurken sizi en çok rahatsız eden de bu. Hikayenin içine öyle bir giriyorsunuz ki Emma olsam ne yapabilirim diye düşünmeye başlamanız işten bile değil. Şahsen ben düşündüm ve çok korkutucu şeyler buldum. Gaz lambasıyla Ty'ı ciddi ciddi yakmayı düşünürken ancak kendime dur diyebildim. Aslında dur diyemedim ama diğer fikirlerimi yazmak istemiyorum.

Bu yorumu yazarken paragraflarda bir giriş, gelişme ve sonuç sistematiğini gerçekleştiremiyorum çünkü bu kitap bütün sistematiklerden oldukça uzak. Sonunda da mutlak bir finali yokmuş gibi görünse de olabilecek tek geçerli ve mantıklı sonu yazar kararlılığından hiç caymadan kurgulamış. Aslında okuyucu tamemen ters köşe yaptığını ve şoke ettiğini söylemekte zor olmaz.Türünün (gerilim/psikolojik) çok, çok iyi bir örneği olsa da kimseye tavsiye etmek istemiyorum çünkü sinirlerinizi bu kadar yıpratmanın gereği yok diye düşünüyorum.

Herkese Keyifli Okumalar.


4 yorum:

  1. bu kitap benim de dikkatimi çekmişti ama aynen senin gibi ben de vıcık vıcık romantik bir şeydir diye uzak duruyordum. yazdıklarını okuyunca okumak istedim şimdi :)

    YanıtlaSil
  2. Merhabalar...
    Sizi blog tanıtım etkinliğinden takibe aldım
    Bende sizi sayfama beklerim :)
    Hoşkalın...

    YanıtlaSil
  3. Merhaba ,sevdicann blog keşif etkinliğinden blogunuzu takibe aldım.
    Benim blogumda da daha önce başlatmış olduğum blog takip etkinliğim var herkesi beklerim.

    http://www.sosyalmedyakafe.com/2014/10/bloglar-dayanismasi-blog-takip-etkinligi.html

    Etkinliğimi blogunuzda yayınlayarak daha çok kişiye ulaşmamıza destek verirseniz sevinirim.

    iyi günler diliyorum :)

    YanıtlaSil
  4. Benim çok ilgimi çekti yorumundan sonra ama bahsettiğin rahatsızlık hissi bende uzun süre kaldığı için ikilemde kaldım...

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...