18 Aralık 2014 Perşembe

MEREDITH GENTRY - LAURELL K. HAMILTON


Değerli arkadaşlar Laurell'in ismini gördüğüm anda Meredith Gentry'i satın almaya karar verdim. Ayrıca belirmeliyim ki, bu yazıyı,  kitabı övmek için yazmayı çok isterdim çünkü yazarı cidden severim.

Yazar o kadar başarılı ki kendini aşamayıp tekrar etmiş. Evet bu kitap için söyleyebileceğim tek şey Anita serisinin tekrarı niteliğinde oluşu. Yani tüm Meredith isimlerini Anita diye okursanız çok büyük bir farklılık hissetmezsiniz. Sadece kitabın sonuna bir cümle ilave " Anita gözlerini açtığında yatağındaydı ve yüzünde bir gülümseme ile gördüğü rüyanın etkisinden ne zaman çıkacağını düşünüyordu." diye bitirse yazar kimse asla yadsıyamaz o kadar yani.

Yine güçleri var ama geç ortaya çıkmış, prenses ama safkan değil, sidhe (peri) ama boyu kısa gibi böyle tezatlarla dolu. Kısa boylu olmaya takmış durumda yazar. Yani sürekli karakterlerin boyları kısa sebebini anlayabilmiş değilim. Yine Meredith bir harem kuruyor kendine Anita gibi. Bunu güya teyzesi kraliçe Andais'in zoru ile yapıyor. Yani istemem yan cebime koy misali. Namusuna halel gelmiyor sadece hayat kurtarmak ve yapmak zorunda olduğu için yapıyor izlenimi veriliyor.

Bazen yazarın fantezi dünyasının aşırı geniş oluşunu nasıl yorumlamamız gerektiğini merak ediyorum. Kocası için üzülmeli mi yoksa sevinmeli miyiz? Meredith de silah kullanıyor (sadece kullandığı markalar değişikti), aynı zamanda bıçakları ve kılıfları var. Bir yerlerden tanıdık geliyor mu?

Kısaca anlatmamız gerekirse. Meredith  babası peri prensi NicEssus olan yarı ölümlü bir peridir. Prenses babası gibi et prensesidir. Yani kızdığı zaman sizi sonsuza dek bir et topuna çevirebilir. Perilerin asillerine kitapta sidhe diyorlar. Teyzesi kraliçe Andais (halası olması gerekirken teyzesi olmuş ben de anlamadım) iktidar hırsı olan ve oğlu Prens Cell'in her yaptığın hoş gören bir hükümdardır. Ayrıca Meredith'i hiç mi hiç sevmemektedir. Cell prensesi hiç sevmiyor zaten. Hatta geçmişte Cell prensesi öldürmeye çalışmış ve annesi bunu görmezden gelmiştir.

Beijo das Sombras (Meredith Gentry, #1)Prenses kendine cazibe büyüsü yaparak parıltıyı söndürmüş, saçlarını kestirerek normal bir görünüm almış ve bir dedektiflik bürosunda dedektif olarak işe başlamıştır. Ortamdan uzaklaşmış üç yıl tüm bu peri işlerinden uzakta yaşamıştır.  Ta ki onlar onu bulan kadar.. Teyzesinin onu öldürmek değil bilakis tahtın diğer varisi olarak ilan etmek için geri çağırması ile başlayan olaylar olaylar.

Kötü bir kitap değil. Hatta yazarı ilk kez okuyanlar için harika bir kitap denilebilir. Ancak ben hem yazarı, hem anlatımını, hem tarzını tanıdığım için tekrarını yakalıyorum. Sıkıldım mı? Hayır tabi ki. Türünün sevenleri için zevkle okunabilir bir kitap. Ancak hunharca alın, okuyun, okutun demiyorum...

Herkese keyifli okumalar...

3 yorum:

  1. Merhaba,
    Blogumda kitap çekilişim var katılımınızı beklerim
    http://ilknur--akpinar.blogspot.com.tr/2014/12/dolu-dolu-cekilis.html

    YanıtlaSil
  2. blog keşif etkinliğinden geliyorum
    kitapsız olmaz diyorum
    banada beklerim

    http://ozgulluk.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil
  3. Ben de ne yazık ki seninle aynı fikirdeyim Laurell den çok saha iyisini beklerdim daha yaratıcı olabilir ve anita karekterinin dışına çıkarak bizleri şaşırtabilirdi.Ama yinede okumaktan keyif almadım diyemem kurgusu bakımından başarılı buluyorum ama umarım bir sonraki kitap tüm sevenlerini şaşırtır.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...