7 Ocak 2015 Çarşamba

EN İYİ TARİHİ FİLMLER #İLK10


Film listeleri yapmayı ve izlediğim filmleri önermeyi seviyorum. Daha önce de En iyi romantik filmler, En güzel Türkan Şoray filmleri, Gelmiş geçmiş en iyi bilim kurgu filmleri gibi listelerle karşınıza çıkmıştım. Şimdi de en iyi tarihi filmlerle karşınızdayım. 

ER RYAN'I KURTARMAK - SAVING PRIVATE RYAN


Yapım: 1998 - ABD

Süre: 169 dk.

Yönetmen: Steven Speilberg

Oyuncular: Tom Hanks, Vin Diesel, Matt Damon

Konu:  II. Dünya Savaşı yıllarında 3 oğlunun birden ölüm haberini alan anne, 4. oğlunun yaşadığını duymak ister.Artık tüm Amerikan ordusunun hedefi annenin son oğlu olan James Ryan'ı ne pahasına olursa olsun kurtarmaktır. Askerler her yerde ona ait izler aramaya başlar fakat bu öylesine bir göreve dönüşür ki bir kişiyi kurtarmak uğruna bir çok askerin hayatı tehlikeye girer.


Mini Yorum: Savaşın vahşetini gerçekçi sahneleriyle en iyi anlatan filmlerin başında gelir. İzlediğimde çok etkilendiğim ve defalarca izlediğim film dekorasyonlardan tutun da kıyafetlere kadar ikinci dünya savaşı dönemini sonuna kadar anlatıyor.

İNGİLİZ HASTA - THE ENGLISH PATIENT


Yapım: 1996 ABD - İNG.

Süre: 162 dk.

Yönetmen: Anthony Minghella

Oyuncular: Ralp Fiennes, Colin Firht

Konu: Laszlo Almays bir harita yapımcısıdır ve sahra çölünün bazı bölgelerinde harita çıkarmakla görevlidir. 2. dünya savaşında geçen hikayede bir uçak kazasında Almays'ın vucüdunda yanıklar oluşur ve yatağa düşer. Ona bakacak kişi Hanna adında bir hemşiredir. Eski bir italyan manastıran kalmaya başlayan Almays gizemli geçmişini hatırlamaya başlar.


Mini Yorum: Asla unutmayacağım bir hikaye ve insanın içine işleyen bir final. Bu film için aslında ne söylesem eksik kalır. Oyunculuklara, kurguya hiç girmeden şöyle özet geçiyorum. Film tam dokuz dalda oscar aldı.

KAYIP NİŞANLI - UN LONG DIMANCHE DE FIANÇAILLES


Yapım: 2004 - ABD, FRA

Süre: 133 dk.

Yönetmen: Jean Pierre Jeunet

Oyuncular: Jodie Foster, Audrey Tautou

Konu: 1. Dünya Savaşı sona ermekteyken, Mathilde isimli genç bir Fransız kadının en büyük savaşı başlamak üzeredir. Mathilde, nişanlısı Manech’in savaş mahkemesinde hüküm giyerek Fransa-Almanya ordularının arasında kalan tarafsız bölgeye gönderilen beş adamdan biri olduğunu ve bunun neredeyse ölüm demek olduğunu duymuştur. Manech’ini sonsuza dek kaybettiğini kabullenmek istemeyen Mathilde, sevgilisinin yazgısını öğrenmek için olağanüstü bir yolculuğa koyulur. Her dönemeçte Manech’in bu son günleri, bu son anları nasıl geçirdiğine dair farklı yorumlar duyar. Yine de asla yılmaz...


 Mini Yorum: Bu film seven bir erkeğin değil, seven bir kadının mücadelesi, birinci dünya savaşının en korkunç yüzü ve aşkın en kuvvetli hali filmde tam olarak karşımıza çıkıyor. Dönemini en iyi yansıtan filmlerin başını çekiyor.

AVUSTURALYA - AUSTRALIA


Yapım: 2008 - ABD, Fra, İng

Süre: 165 dk.

Yönetmen: Baz Luhrmann

Oyuncular: Hugh Jackman, Nicole Kidman

Konu: Film, 2. Dünya Savaşı öncesinde, kendisine kocasından bir sığır çiftliği miras kalan ve bunun için kuzey Avustralya’ya giden İngiliz aristokratı Lady Sarah Ashley çevresinde gelişiyor. İngiliz sığır baronları, arsasını almak isteyince; kaba sığır sürücüsü ile kerhen de olsa çalışmak zorunda kalır. Çünkü 2000 baş sığırı sadece birkaç ay önce Pearl Harbor baskınının yapıldığı topraklardan yüzlerce mil geçirmek için ona ihtiyacı vardır. Yolculuk sürecinde adama aşık olur. Ayrıca Avustralya’ya da hayran kalır ve kendisi için yeni bir hayatın başladığının farkına varır.


Mini Yorum: İkinci Dünya savaşının bıraktığı hasarı ve beyazların aborjinlere yaptıklarını görmek için bile izlenmesi gereken film. Hugh Jackman'ın yakışıklılığına ya da Nicole Kidman'ın zarafetine değinmeye bile gerek görmüyorum. 

PİYANİST - THE PIANIST


Yapım: 2002 - FRA, İNG, ALM, POL

Süre: 150 dk.

Yönetmen: Roman Polanski

Oyuncular: Adrien Brody, Roman Polanski

Konu: Wladyslaw Szpilman, savaş patlak verdiğinde 27 yaşındaydı ve Polonya'nın geleceği en parlak konser piyanistlerinden biriydi. Luftwaffe'de radyo istasyonu bombalandığında Chopin'in C minor Nocturne'nü çalıyordu.Tüm Yahudiler gibi o ve ailesi de evlerinden çıkartılarak Varşova gettolarına sürülmüştü. Bu çok yetenekli genç adam yeni yaşamında karaborsacıların ve işbirlikçilerin eğlendiği barlarda çalmaya başlamıştır. Peki her şeye rağmen hayatta kalabilecek midir?


Mini Yorum: İkinci dünya savaşında nazilerin dehşetiyle yüzyüze kalmış bütün bir insanlığın hikayesi yine karşımıza çıkıyor. İnsanı dehşete düşüren bir hayatta kalma savaşı ve her şeye rağmen sadece yaşama isteği... Bütün bu duyguları bize sonuna kadar hissettiren bu film Cannes Fiml Festivalinde Altın Palmiye ödülünü de kapmış. 

MUHTEŞEM GATSBY - THE GREAT GATSBY


Yapım: 2013 - AVUST, ABD

Süre: 142 dk.

Yönetmen: Baz Luhrmann

Oyuncular: Leonardo Di Caprio, Tobey Magurie

Konu: Yazar olma basamaklarını tırmanan Nick Carraway 1920'lerde eğlence hayatının gözdesi konumuna yükselen New York'a gelir. Kendi Amerikan rüyasının peşindeyken tesadüfen milyoner Jay Gatsby ve onun çevresiyle yolları kesişir. Carraway'nin alkolün su gibi aktığı, göz kamaştırıcı partilerle tanışması fazla zaman almaz. Öte yandan bu büyülü Amerikan rüyasının çöküşü de yaklaşmaktadır. Dışarıdan görkemli görünen bu hayatın örtbas etmeye çalıştığı gerçekler su yüzüne çıkacaktır.


Mini Yorum: Leonardo Di Caprio'nun bütün fimleri benim için ayrıdır. Bence bu adamın oscar alamaması oscar ödüllerinin ayıbıdır. Sırf bu yüzden bile filmi izlemeniz gerektiğini düşünsem de muhteşem mekanlar, çekimler ve müzikler de bu filmi izlemeniz için yeterli nedenler. Aşk mı? Saplantı mı? Kendiniz karar verin.


NEWYORK ÇETELERİ - GANGS OF NEW YORK


Yapım: 2002 - ABD, İTA

Süre: 167 dk.

Yönetmen: Martin Scorsase

Oyuncular: Leonardo Di Caprio, Cameron Diaz

Konu: Bir sığınma evinde geçen 16 yıldan sonra Amsterdam, gözleri önünde öldürülen babasının katilini avlamak üzere New York'a geri döner. Hedefi, o günden beri mahallenin yeni acımasız lideri ve Kasap Bill olarak da bilinen William Cutting'dir.


Mini Yorum: Leonardo'yla, kurgusuyla, atmosferiyle on üzerinden beş yıldızı hak eden bir film daha. New York Çeteleri "amerikan rüyası" idealinden çok daha öncesini, yeni kurulan Amerikayı ve canlı bir tarihi anlatıyor.
  
PRESTİJ - THE PRESTIGE


Yapım: 2006 - ABD

Süre: 130 dk.

Yönetmen: Christopher Nolan

Oyuncular: Christian Bale, Hugh Jackman, Scarlett Johansson

Konu:  Viktorya Devri’nde iki sahne sihirbazı, giderek şiddetlenen bir savaşa ve birbirlerinin mesleki sırlarını ortaya çıkartmak için doymaz bir susuzluğa dönüşen güçlü bir rekabete girişiyorlar. Bu iki görkemli adamın cüreti tutkuya, şovmenliği bilime ve hırsı dostluğa kırdırmalarının sonuçları tehlikeli, ölümcül ve hileli oluyor.


Mini Yorum: İnsanlığın başından beri en güçlü ve en tehlikeli hislerden olan hırs ve haseti anlatan unutulmaz bir film. Korkunç bir ego savaşını ve Tesla gibi bir bilim dahisini görmek istiyorsanız izlemeniz gerekenlerden. 

SAHTEKAR - CHANGELING


Yapım: 2007 - ABD

Süre: 141 dk.

Yönetmen: Clint Eastwood

Oyuncular: Angelina Jolie, John Malkovich

Konu: Yer: Los Angeles, yıl: 1928. Bir cumartesi sabahı her zamanki gibi işine gitmeye hazırlanan Christine oğluna “hoşçakal” dedikten sonra evden çıkar. Akşam işten eve döndüğünde oğlu evde değildir. Çocuğu arama çalışmaları bir türlü sonuç vermez. Aylar sonra Christine’nin dokuz yaşındaki oğlu olduğunu iddia eden bir çocuk çıkagelir. Ancak Christine kalbinin derinliklerinde bu çocuğun kendi oğlu Walter olmadığını bilmektedir.


Mini Yorum: Gerçek bir hikayeden uyarlandığı için insanı kat be kat fazla üzüyor. Drama severler için gerçekten tekrar tekrar izlenebilecek bir film. Angelina Jolie annelik rolüne bu kadar yakıştığı için ayrıca tebrik edilmeli.

 DUVAK - THE PAINTED VEIL


Yapım: 2007 - ABD, ÇİN, KANADA

Süre: 125 dk.

Yönetmen: John Curran

Oyuncular: Edward Norton, Naomi Watts

Konu: Üst sınıfa mensup bir kadın olan Kitty, orta sınıfa mensup bir doktor olan Walter’la yanlış nedenlerden ötürü evlenmiştir. Çift Şanghay’a gider ve genç kadın burada bir başkasıyla aşk yaşar. Walter karısının bu sadakatsizliğini öğrenince, intikam almak amacıyla, Çin’in ölümcül bir salgının kol gezdiği, ücra bir kasabasından gelen iş teklifini kabul eder ve karısını da beraberinde götürür. Yaptıkları bu yolculuk sayesinde ilişkileri bir anlam kazanır ve dünyanın bu en uzak ama en güzel köşelerinden birinde ortak bir amaç edinirler.


Mini Yorum:  Güzel sahnelerle, güzel kostümlerle, harika karelerle izlenmesi gereken bir film. İnsanlar değişir mi? Herkes ikinci bir şansı hak eder mi? Bu sorulara cevap veren gerçek bir drama izlemek isteyen herkese öneririm.


3 yorum:

  1. pianist tabiiki, the changeling ve the painted veil i bende cok begenmistim, nisanli filmine bakacagim mutlaka merak ettim :D

    YanıtlaSil
  2. ingiliz hasta favorim kesinlikle izlenmeli

    YanıtlaSil
  3. Blogunuzu cok begendım bende beklerım selamlar
    http://guldengul.blogspot.co.uk/

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...