22 Ocak 2015 Perşembe

KIZIL ÖPÜCÜK - LARA ADRIAN


Şimdi sizlere anlatacağım kitap Gece Yarısı Serisinin ikinci kitabı Kızıl Öpücük. Açıkçası söylemeliyim ki kitap beni oldukça şaşırttı. Nasıl mı? Sabırlı olun anlatmaya başlıyorum, okuyun bakalım.

Genelde serilerin devam kitapları ivme kaybederek ilerler. Açlık Oyunları, Alacakaranlık, Grinin Elli Tonu gibi seriler de buna örnektir. Oysa bu sefer serinin devam kitabı ilkinden bile çok daha iyiydi. Gece Yarısı Öpücüğü yorumunda anlattığım üzere Lucan benim için bir efsane olmuştu.

Bu durum öylesine güçlüydü ki serinin devam kitaplarını alırken kimseyi Lucan gibi sevemeyeceğimi düşünerek korkmuştum. Oysa Kızıl Öpücük birinci kitabı kesinlikle solladı. Kahramanımız ve sevgili vampirimiz Dante kitabın ana karakteri. Asıl kızımızsa güzeller güzeli genç bir veteriner.

Kitabın konusundan kabaca bahsetmek gerekirse Dante ıssızlarla verdiği amansız bir mücadeleden sonra yaralı ve neredeyse ölmek üzereyken tesadüfen binalardan birine girer. Girdiği yer bir veteriner kliniğidir ve genç doktor da içeride uyuyakalmıştır. Dante hayatta kalmak için Tess'ten beslenirken kızın elinin üzerindeki işareti görür ve onun bir soy eşi olduğunu anlar ama artık her şey için çok geçtir.

İşte işler buradan sonra sarpa sarmaya başlıyor. Bu kitapta birlik dışında adı geçen medeni vampirleri de -ya da barınak vampirleri diyelim- hikayenin içine dahil oluyor. Piyasada türeyen yeni bir uyuşturucu soylu vampirlerin açlığını şiddetlendirip onları ıssıza dönüştürüyor. Barınaktaki genç ve deneyimsiz çocuklar bu illet yüzünden ıssıza dönüşmüş durumda.

İlk kitapta Lucan'ın susuzluğu nasıl bir lanetse bu kitapta da Dante'nin ufak bir sorunu var. Annesinden geçen bir yetenekle insanların ölümlerini görebiliyor. Bunun lanet olan kısmıysa rüyalarında sürekli kendi ölümünü görüyor olması. Dante bu durumu asla kabullenemese de hayata bağlanması Tess'le birlikte oluyor ve kaderini değiştirebileceğine inanmaya başlıyor.

Kitabın erotik içeriği çok fazla değil hatta ilk kitaba göre çok daha az olduğu söylenebilir. Her ne kadar üçüncü kitabı ve Tegan'ın hikayesini okumak istesem de kendime engel oluyorum. Diğer kitapları da unutmamalı. Çünkü onlar da bizim bebeklerimiz. ☺

                                                                        Herkese Keyifli Okumalar...

 

3 yorum:

  1. Elli Ton serisinin sonuncu kitabı bana ilkinden daha harika gelmişti,severek okumuştum. :) Yorum için teşekkürler. Seriyi mutlaka deneyeceğim. :)

    YanıtlaSil
  2. Seda'cığım, sevgiler :D http://ciigdemakkaya.blogspot.com/2015/01/mimcikicik-kendi-kitabn-yarat.html

    YanıtlaSil
  3. Seriye devam etmediğime bin pişmanım şuan :D İlk kitabın konusu az biraz aklımda. O zamanlar devam edip etmemekte kararsızdım.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...