26 Nisan 2015 Pazar

ATEŞ TAHTI - RICK RIORDAN


Kane Günceleri serisinin ikinci kitabıyla karşınızdayım. Serinni birinci kitabı Kırmızı Piramıt'i daha önceden okumuş ve çok beğenmiştim. Doğrusunu söylemek gerekirse serinin ikinci kitabı da en az ilki kadar muhteşem.

Önceki kitabı okumayanlar için spoiler olabilir, o yüzden yazının sonrasını dikkatli okuyun derim ama kitabı okuyanlar hiç korkmasın çünkü Ateş Tahtı'yla ilgili spoiler minimum olacak. Birinci kitabın sonunda karakterlerimiz gerçek düşmanlarının kim olduğunu anlamış ve Set'e anlaşma önermişti. O anlaşmaların geçerliliği her ne kadar tartışmaya açık olsa da büyük düşman Apep uyanmak üzere. O uyandığında bütün tanrılar ve insanlar çaresiz kalacak Apep'i yenmenin tek yolu Ra'yı uyandırmak.

Tabii bu sadece Carter ve Sadie'nin fikri. Hayat Evi tanrılarla işbirliği yapmaktansa bütün dünyanın yok olmasına razı, Tanrılar başa geçip Ra'nın yerine Apep'le savaşması gerektiklerini düşünüyor yani Kane ailesi bir kez daha tek başına.

Bu onları durduracak mı? Tabii ki hayır. Kitabımızın konusu ilk sayfadan itibaren Ra'yı uyandırmak. Bunun için rahiplerin farklı yerlere sakladıkları üç perşomeni ele geçirip birleştirmeliler ve ekinoks tarihinde Ra'yı geri getirecek büyüleri yapmalılar.

Açıkçası böyle okuyunca sanki çok şey anlatmışım gibi görünüyor ama aslında anlattığım hiçbir şey yok. Kitabın hikayesinden ziyade güzel olan kitabın okuma keyfi vermesi. Diyaloglar, iki kardeşin ara ara sürekli atışması, tanrıların verdiği birbirinden enteresan tepkiler ve Harry Potter'a yapılan çikolata göndermesi. O kadar güzel, sürükleyici ve esprili bir hale geliyor ki elinizdeki metin Rick Riordan alışveriş listesi yazsa onu bile okumak isteyecekmişsiniz gibi geliyor bir süre sonra.

Bu arada kitaba giren yeni karakterler var özellikle Walt ve Jaz bu karakterlerin başında geliyor. Gerçi Jaz'i kitabın akışında neredeyse hiç göremesekte Walt sürekli hikayenin bir şekilde içinde. Walt bana Olimpos Kahramaları'ndaki Frank'ı hatırlatan bir lanetle mücadele ediyor. Bu kitabın sonunda Walt'ın nihai kaderinin ne olacağı belirsiz kalsa da üçüncü kitapta yazar ona güzel bir ayar çekecektir diye tahmin ediyorum çünkü Sadie kendisinden cidden çok hoşlanıyor. Bende Sadie'nin Walt'tan hoşlanmasından hoşlanıyorum çünkü Ölüm Tanrısı oldukça işe yaramaz, nankör ve bencil.

Açıkçası bütün tanrılar nankör ve bencil. Bir takım olaylar dizisi sonrasında İsis'in lanetli bir hain olduğu ve Horus'un da güç delisi bir manyak olduğu ortaya çıktı. Hatta Horus Carter'ı tehdit ederken ciddi ciddi Set'in aslında aralarındaki en iyi tanrı olabileceğini düşünmeye başladım. İlk kitabı okuyanlara ikinci kitabı, hiçbir kitabı okumayanlara ise bütün seriyi öneriyorum.

Herkese Keyifli Okumalar...

2 yorum:

  1. Meraklandım bende okumak lazım :) Yeni keşfettim sizi bundan sonra takipçinizim benım sayfama da beklerım :) http://bukombinsenin.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil
  2. Oh oh misss gibi kitaplar... Senden öğreneceğim çok değişik kitaplar var. Takipçinim ve sitene katıldım. Kahve yanı'na beklerim :)

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...