8 Ekim 2015 Perşembe

DR. HOUSE / EFSANE TV KARAKTERLERİ #3



Merhabalar, daha önceki yazılarımda efsanevi tv karakterlerinden Dean Winchester ve Klaus Mikaelson'ını anlatmıştım. Şimdi geçmişi kısaca hatırladığımıza göre başlayabiliriz. Dr. House kurgusal olarak New Jersey'deki Princeton-Plainsboro Eğitim Hastanesi'nde teşhis ekibinin başındadır. Kendisi ise bulaşıcı hastalıklar ve nefroloji konusunda ünlü bir uzman hekimdir. Ekibinde Dr. Eric Foremon, Dr. Robet Chase, Dr. Allison Cameron ile çalışmaktadır. 

Üç kişilik ekibiyle birlikte bir türlü teşhisi bile konulamayan hastaları iyileştirmektedir. Bu konuda da hakikaten çok ama çok başarılıdır. Ekipteki tek bayan olan Dr. Cameron kendisine fena halde hayran, hatta platoniktir. Dr. Hause'nun hayattaki en yakın dostu ve arkadaşı onkoloji şefi Dr. James Wilson'da bazı vakalarda kendisine destek verir. Bu desteğini özel hayatında da devam ettirmektedir.

Acayip zeki bir adam olan House, kesinlikle hastalarını görmeyi reddeder. Çünkü hastayla iletişim veya duygu bağı kurmanın tıbbi görüşlerini etkileyeceği kanısındadır. Öyle her vakayı da kabul etmez. Diğer bir deyişle sıradan hastalıklarla ilgilenmez. Bulmaca gibi karmaşık ve zor olan hastalıkları çözmek ister. 

Son derece asosyal ve küstah bir adamdır. Kesinlikle değer yargıları biz sıradan insanlardan çok farklıdır. Kendisi ataist olup bu konuda diğerleriyle  dalga geçmeyi sever. İnsanlara (özellikle ekibindekilere) hakaret etmekten adeta zevk alır. Şimdi diziyi izlememiş veya birkaç bölüm izleyip bırakmış olan okuyucularımızın; Bu adamın nesini sevdiniz de efsane haline getirdiniz? dediğini duyar gibiyim. Durun! Lütfen Dr. Hause'u anlamaya çalışın. Sorunları olan bir kişi o. Ayrıca bir dahi... Bir de çok karizma be yavvv. Adam yıkılıyor arkadaşlar. Tamam tamam sakinim, toparlandım ve yazmaya devam ediyorum...

Bir kere farkında olmamız gereken nokta kimse durup dururken böyle olmaz. Ailesi ile ilgili ciddi sorunları vardır. Bunlar dizide izleyicinin gözüne acıtasyon olarak sokulmaz. Ancak satır aralarında o kadar iyi yansıtılır ki izleyici ne düşüneceğini şaşırır. House annesine duyduğu koşulsuz sevginin tam tersi bir nefret besler babasına. Üçüncü sezonda kendisi ile iletişim kurmak isteyen bir tecavüz kurbanı hastasına babasının aşırı disiplin bağımlısı biri olduğunu bu sebeple kendisini bahçede uyuttuğunu, buzlu su ile duş almaya zorladığını anlatır. Sonra babasının biyolojik babası olmadığından şüphelenir ve cenazede dna örneği alarak test yaptırdığında şüphesinin doğruluğunu anlar.

En büyük sorunu aslında psikolojik değil, fizikseldir.  Bir bacağı aksar ve yürümek için baston kullanır. Sürekli çektiği ağrılar had safhadadır. Sadece bir an,  Hiç kesintisiz bir uzvunuzun ağrıdığını düşünür müsünüz? Bu nedenle sürekli yüksek dozda Vicodin kullanır. Hatta bazen dozu öylesine artırır ki olay bağımlılık haline dönüşür. Bu noktada lisansını kaybetme riski oluştuğu için psikolojik rehabilitasyon tedavisi bile görmüştür kendisi. Kendisinin bu durumundan eski sevgilisini sorumlu tutar.  Bacağında anevrizma oluşarak enfarktüse döndüğünde, ya bacağı kesilecek ya da ömür boyu acı ile yaşayacaktı. Bacağının kesilmesine karşı çıkan House, kimyasal koma ile sürekli acı safhasını atlatmak istemekteyken, kendisi ile ilgili tıbbi karar verme yetkisini avukat olan sevgilisi Stacy Warner'a verir. Kadın da sevgilisinin öleceğinden korktuğu için Hause'nun bacağındaki ölü kas grubunun alınması için onay verir. Bu durum tabi ki hem işlev kaybına hem de sürekli acıya yol açar. Bu duruma çok öfkelenen House sevgilisini terk eder.

Tüm dizi boyunca süregelen ilişkisi çalıştığı hastanenin başhekimi olan Dr. Cuddy  iledir. Gençliklerinde bir kez birlikte olan ikili House'nun tıp fakültesinden atılması ile ayrılır. Ancak yıllar yılı birbirlerine olan zaafları devam edecektir. Hause'yi çok iyi tanıyan Cuddy  onu işe almadan önce de kesinlikle neyle uğraştığının farkındadır ancak onu kontrolü altında tutabileceğine inanmıştır. Ama bazen diğer insanlara olan davranışları kabul edilemez boyutlara ulaşabilir. Fakat işinde olan olağanüstü başarısı yaptığı tüm huysuzlukların, aksiliklerin, saygısızlıkların önündedir. Dr. Hause hayat kurtarıyordur. Hem de kurtarılması mümkün olmayan hayatları.

Şunu açık bir şeklide ifade etmeliyim ki, sekiz sezon boyunca izlediğim her bölümde farklı bir duygu durumuna girdim. Kimi zaman ona çok kızdım, kimi zaman saygı duydum. Bazen hayran oldum, bazen ayıpladım. Ama bana en fazla hissettirdiği iki şey vardı. Birincisi ona sarılma isteği. Evet yanlış okumadınız ona sımsıkı sarılmak istedim. Tüm şefkatimi vermek ve sen sevilmeye layık bir adamsın demek istedim. Onun bunu hissetmesini istedim. Hem de beni ti'ye alıp dalga geçeceğini, aşağılayacağını bile bile. Kesinlikle bunu yapmasının nedeni kendini korumaya çalışması olacaktı. Umursamaz görünürken, değer verdiği (ama asla belli etmediği) kişiler için neler yaptığını gördüm. İçimde oluşan ikinci istek ise adamı tokatlamaktı. Lanet herif bunu nasıl yaparsın? Sen nasıl bir adamsın diyerek tokatlamak istedim.  Bir izleyiciye böyle hissettirebilmek de dizinin başarısıdır. Demek ki gerçekten hikaye de karakteri çok çok iyi yansıttı.

Okurlarımıza ricam lütfen diziyi izleyen arkadaşlar da görüşlerini paylaşsınlar. Diğer insanların bu karakter ile ilgili ne düşündüğünü çok merak ediyorum.

Ayrıca şunu belirtmeden geçemeyeceğim ki gerçek hayatta da House M.D. hayranı olan bir doktor dizinin önceki bölümlerinde işlenen hastalık bulgularına dayanarak Dr.House'un teşhisi ile hayat kurtardı. Frankfurt'un kuzeyindeki Marburg'da bulunan Tanı Konulamayan Hastalıklar Merkezi'nden Dr. Jürgen Schaefer, Mayıs 2012'de kalp yetmezliği sorunu olan hastayı gördükten 5 dakika sona neyin yanlış olduğunu anladığını söyledi. Daha önceki bölümlerde protez kullanan hastada oluşan "Kobalt Zehirlenmesi" vakası ile aynı bulguları taşıyan hastasının sorununu diziden ilham alarak çözdü. Tabi ki bu durum diziyi çekenler kadar, dizinin  hayranları için de gurur kaynağı oldu.

Kısacası Dr. House asla unutulmayacak dizi karakteri olarak belleklerimizdeki yerini almıştır. Diziyi izlemeyenleriniz varsa mutlaka izlemelerini tavsiye ederim. Kafanızın içindeki sınırları ve kuralları kaldırmayı unutmayın. Dr. House sınırları ve kuralları  sevmez, sonuçta karşımızdaki bir anti-kahraman. 

Herkese Keyifli Seyirler...

2 yorum:

  1. Dr. House hani diyorlar ya adamın dibi bence halleri, tavırları, zekası hele ukalalılığı çok güzeldi, konusu akışı da hızlı olunca sezonları tıkır tıkır devirmiştim :) Düşüncülerine aynen katılıyorum, unutulmaz arşivliklerden..Sıkı takipçinizim, bende bloguma beklerim, yorumlarınızı paylaşırsanız sevinirim ;)

    YanıtlaSil
  2. Merhaba :) kesinlikle izlemem gereken bir dizi bir köşeye not ediyorum :) bende bloguma beklerim canım :) http://yildizyagmuruu.blogspot.com.tr/?m=0

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...