24 Eylül 2018 Pazartesi

VİŞNE BAHÇESİ - ANTON ÇEHOV


Rus edebiyatının edebiyat dünyasındaki duruşu herkesin mağlumu. Martı başta olmak üzere pek çok tiyatro metni kaleme alan Anton Çehov'un tiyatro metni okumak için biçilmiş kaftan olduğunu düşündüm. Aslında bu düşüncede çok yanılmış sayılmam ama sağlıklı bir değerlendirme olabilmesi için sanırım daha çok tiyatro metni okumam gerekir.

Ben normalde saatte 90 sayfa okuyabilecek kadar dikkatli ve hızlı bir okuyucuyum. O yüzden bu 90 sayfalık tiyatro metnini okumanın bir hafta sürmesi beni benden aldı. Kendime inanamadım fakat kitabı elime aldığımda bir türlü akmamasına daha çok inanamadım. Üzülerek söylemek isterim tiyatro metinleri en çok tiyatro sahnelerinde güzelmiş. Çok fazla karakter, çok az betimleme, çok fazla diyalog... Edebi metinlerle ilgili sevdiğim şeyin betimlemeler ve hayal edebilme özgürlüğü olduğunu çok daha iyi anladım.

Vişne Bahçesi'nin konusuna gelirsek Çehov, aristokrasinin çöküşüyle birlikte yaşanan soylu sınıfı çöküşünü tek bir aile üzerinden anlatmış. Bu anlatış bir yandan çok hüzünlü bir yandan da çok aşağılayıcı. Sırf bu metne bakarak Anton Çehov için sınıf karşıtı ve eşitlikçi diyebilirim. Aristokrat karakterleri anlatışı o kadar alaycı ve aşağılayıcı ki başka bir sonuç çıkarmak imkansız. Para yönetiminden, zanaatlerden bihaber ve beceriksiz bu soylu takımı gerçekleri idrak etme yetisinden bile uzak. Korkunç bir kibirle halkı aşağılayan ve herkesi cahillikle itham eden bu grup aslında kendisi zır cahil.

Dramatik olması gereken, bir ailenin çöküşünü hatta mahvını konu alan bu eser neredeyse her satırıyla komik. Aristokratlarımızın gerçek hayattan tamamen kopukluğu, duygusal tepkilerle ve mızmızlanmayla her şeyi halledebileceklerini sanmaları, eski lükslerini ve savurganlıklarını ne olursa olsun devam ettirmeye çalışmaları ve bu hastalıklı halin sürekli absürd bir komedi olarak karşımıza çıkması, bu trajik hikayeyi traji-komik bir şeye dönüştürmüş.

Tabii belirtmeden geçemeyeceğim yeni nesil köylü ve köle çocuğu burjuvalar asillerden çok daha gülünç durumda. Geçmişte olanların hırsını üzerinden atamamış, hangi haklara sahip olursa olsun kendini aşağılık hisseden bu insanların ruh hali çok acıklı. Ticaret zenginliğinin ne olursa olsun itibar getirmediği bir toplumda doğuştan asil kana sahip olamamanın hazımsızlığını, servetlerini kaybetmiş aristokratlara eziyet ederek dindiren bir avuç zavallı olarak resmedilmişler. Sadece 90 sayfa içinde bu kadar çok mesajı böyle anlamlı ifade edebilmek şüphesiz yazarın başarısı. Türünün sevenlerine, aristokrasinin çöküşü ve burjuvazinin yükselişiyle ilgilenenlere tavsiye ediyorum.

Herkese Keyifli Okumalar...

2 yorum:

  1. Modern klasiklere bir türlü başlayamadım ben de . İlk fırsatta! Ama yorumunuz şahane ☺️

    YanıtlaSil
  2. Merhabalar,

    Geçtiğimiz hafta ben de Anton Çehov’un Vişne Bahçesi adlı kitabını bitirmiştim. Yazarın kalemiyle, bu kitabı sayesinde tanıştım ilk. Kitabı çok severek okudum ve kitaptaki bazı alıntılar, beni alıp uzaklara götürmeye yetti. Çok sade, içten ve akıcı bir üslupla yazılmış, akılda kalıcı bir tiyatro metniydi. Kitabı okuyup bitirdikten sonra yorumlarımı bloğumda paylaşmıştım. Okursanız çok mutlu olurum: https://www.ebrubektasoglu.com/yazi/kitap-yorumu-anton-cehov-visne-bahcesi/

    Sevgilerimle,
    edebiyatla ve sağlıcakla kalın.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...