15 Temmuz 2019 Pazartesi

CHERNOBYL - HBO TV MINI SERIES


Bugün sizlere 5 bölümlük tarihi drama niteliğindeki mini diziden bahsetmek istiyorum. Aslında dizi deyip geçemeyiz çünkü dramadan ziyade belgesel niteliklerini üstünde taşıyor. Çernobil için tanım yapmak gerekirse "İnsan eliyle yaratılmış en büyük felaket." demek durumu özetliyor sanırım. 

IMDB'de 9,7'lik puanla en popüler yapımlar arasında olan dizinin senaristi Craig Mazin ve yönetmen Johan Renck arkadaşlar. İngiliz tv kanalı Sky ve Amerikan kablo kanalı HBO ortak yapımı olan dizinin ülkemizdeki yayın hakları Dijitürk'te.  Hepimizin malumu olan Çernobil nükleer faciası tüm açılardan tam manasıyla işlenmiş ve bence tüm duygu seyirciye direkt geçirme konusunda inanılmaz başarılı. İki defa izledim ve inanın etkisinden çıkmak öyle kolay değil gerçekten. Müthiş bir gerilim var ve çok korkunç cidden, dehşeti iliklerinizde hissediyorsunuz.  Tek bir noktada eleştirim olacak bence kesinlikle orjinal dil İngilizce değil Rusça olmalıydı. 

Spoiler'a girme konusunda çok da endişelenmeden yazacağım çünkü zaten olayın içeriğini az ya da çok hepimiz biliyoruz. Şunu hemen belirtmek istiyorum ki ben nükleer santrale karşıyım arkadaşlar. Şahsım adına kesinlikle gerekiyorsa mum ışığında oturalım ama nükleer işine bulaşmayalım. Kesinlikle oyun değil ve çok ama çok tehlikeli. Hele bizim gibi bir hızlı treni kazasız yürütmeyi başaramayan bir ülke için son derece gereksiz riskli  buluyorum. Neyse ki Akkuyu için olumsuz rapor çıkmış umuyorum ki bu nükleer sevdasından vazgeçerler. Gerçi çatlayan beton zemini düzeltme çalışmalarının devam ettiği de ayyuka çıktı. Neyse bu mevzu sinirlerimi yıpratıyor. 

Neyse efendim dizimize dönersek öncelikle senaryo, yönetmen, görüntü yönetmeni ve oyuncular gerçekten çok başarılı. Mekanlar o kadar gerçekçi ki kendinizi siz de orada hissediyor, dehşeti siz de yaşıyorsunuz. Sovyet Rusya'sında hükümetin nasıl kapalı, despot ve kendi çıkarları uğruna insanları hiç düşünmeden feda ettiğini görebiliyorsunuz. Bu zaten bilmediğimiz bir şey değildi ancak böyle izlendiğinde yine de mide bulandırıcı. Ayrıca yoldaş diyenin ağzına kürekle vurma isteğim engellenemez seviyede. Komünist yönetimden de tiksindiğimi ifade etmek isterim. Dizide dikkat çeken bir başka unsur görevli herkes aynı şekilde giyiniyor olması. Doktor, nükleer fizikçi, mühendis, işçi fark yok. Beyaz başlıklı iğrenç giysiler var herkeste. 

Baş rollerde olay gerçekleştikten sonra kontrol altına alınmasında önemli rol oynayan iki karakter var efendim. Bir tanesi Kurchatov Atom Enerjisi Enstitüsü'nden Profesör Velery Legasov diğeri de bakanlar kurulunda başkan yardımcısı olan Boris Shcherbina ikilisi olayın tüm pisliğini temizleyen iki kişidir. Boris hakkında söyleyebileceğim tek şey adam gibi adamdır. Onlara dizide Ulana Khomyuk karakteri olayı çözmeleri konusunda yardım ediyor. Aslında Ulana Khomyuk karakteri gerçekte yokmuş arkadaşlar ancak konuya destek veren tüm bilim adamlarını temsilen oluşturulmuş bir karakter olduğu söyleniyor.

İnsanlar bir akşam büyük bir gürültüyle birlikte sarsıntı hissederler. Çernobil'de patlama olmuştur ve büyük bir yangın çıkmıştır. Çevrede yaşayan halk o kadar bilinçsizdir ki herkes dışarıya çıkarak yangını izlemeye koyulur. Dizide baştan sona "Cehalet mutluluk getirir" sözünü iliklerimize kadar hissediyoruz. Çoluk çocuk hep birlikte dışarıda çekirdek çitleyerek yangın izlemeye gidiyorlar. İyonize olmuş gökyüzündeki parıltılar, üzerilerine yağan radyoaktif küller onlar için hiçbir şey ifade etmiyor. Riskli ve tehlikeli olabileceği akıllarına bile gelmiyor yahu. Saçımı başımı yoldum izlerken o derece. Beş bölümü de izlerken hissettiğim şey şuydu "Gözle görülmüyorsa tehlikenin hiçbir önemi yoktur..."

Patlamanın olduğu gece görev başında olan üç kilit isim var. Çernobil'in baş mühendislerinden biri olan Anatoly Dyatlov, gece vardiyası amiri Alexandr Akimov, kıdemli mühendis Leonid Toptunov. Kısaca şöyle anlatalım tamamlanması gerekli olan bir dizi güvenlik testi var. Aslında şimdiye kadar yapılmış olmalıydı ancak görevi savsaklayan müdür Viktor Bryukhanov acilen bu deneyin bitirilmesini ister. Kıdemli baş mühendis Nikolai Fomin'de bu duruma destek verir ve Diyatlov'u deneyin başında olması için görevlendirir. Bütün bu durum bu üçlünün zincirleme bir terfi beklentisi üzerine dönmektedir. Deneyin yapılabilmesi için güç seviyesinin indirilmesi gereklidir. Ancak komiteden aldıkları bir telefon elektrik ihtiyacı çok fazla olduğundan gücü düşürmemeleri yönündedir. Doğru karar deneyin iptal edilmesi, daha doğru bir zamanda yapılması olurdu. Ancak müdür Bryukhanov devam edilmesi talimatını verir.

Şimdi öncelikle bu felaketin oluşumunda insan hatası birinci neden. Kişisel çıkarlar uğruna, kurallara uyulmaması, idari sorumluların görevlerinin öneminin farkında olmamaları, sorumsuzca davranışları vs. bu böyle devam eder. Ancak bir de nükleer santralin kimse tarafından bilinmeyen yapısal büyük bir kusuru vardır. Devlet tabi ki asla ve asla kusurunu kabul etmemektedir. Hatta devlete göre Sovyet Nükleer Endüstri'sinde nükleer felaket falan asla olmamıştır. Dyatlov denen geri zekalının çekirdeğin patladığını üç bölüm boyunca kabullenmemesi ayrıca sinir bozucuydu. Bu arada Dyatlov'un baştan sona bir pislik olduğu gerçeği de göz ardı edilemez. Her neyse kesinlikle büyük bir reddediş içindeler, kabullenemiyorlar arkadaşlar. Bunun en büyük nedeni de çekirdeğin fiziksel olarak patlamasının mümkün olmayışı. Atom mühendisleri soruyorlar birbirlerine nasıl olur böyle bir şey anlat diye açıklaması yok. Finalde tabi ki bunun nasıl olduğunu açıkça ortaya koyuyorlar. Bu eksikliğin devlet tarafından giderilmesi diğer tüm santrallerin revize edilmesi için Prof. Legasov hayatını feda ediyor. 

İlk önce olayın büyüklüğünün, vahametinin ilk etapta farkında değillerdi. Farkına vardıkları anda da saklama eğilimine girdiler. Sovyet hükümeti kesinlikle ne dünyaya ne de kendi halkına hiçbir açıklama yapmıyor, tehlikenin boyutlarından bahsetmiyorlar. Ama dünya bunu fark ediyor radyasyon seviyelerinde açıklanamaz bir yükseliş var ve Amerika uydu görüntüleri alıyor. Durum tabi ki  kabak gibi ortaya çıkıyor Çernobil'de patlama olduğu tüm dünya tarafından öğreniliyor. Bakın arkadaşlar bu yalnız dizide falan değil gerçekten Sovyetler Birliği'nin son lideri olan Mikhail Gorbachev olayın üzerinden ancak 18 gün geçtikten sonra bir açıklama yapabilmiştir. 

Söz etmeden  geçemeyeceğim bir başka karakter de Vasily İgnotenko. Yeni evli bir itfaiye eridir kendisi. Yangın çıktığında nöbeti olmadığı halde göreve çağrılır. Hiçbir radyoaktivite yokmuş, sanki normal bir yangına gidiyorlarmış gibi hiçbir özel ekipman olmadan yangına müdahale ederler. Oysa ki grafitler hemen yanlarındadır. Grafit denilen taş parçaları çekirdeğin etrafına konulduğundan etrafta grafit olması demek çekirdek açığa çıkmış anlamına geliyormuş. Bu arada kullandıkları dozimetreler (radyasyon ölçen cihaz) çok düşük seviyeleri gösterenlerden. Daha iyileri kasada saklanıyormuş. Öyle bir tesiste neden kasada tutuldukları ayrı bir konu zaten. Kasadan çıkardıkları yüksek radyasyon ölçen dozimetre anında patlıyor. Ortamda çok büyük radyasyon var. Yerel yöneticiler durumu asla kabullenmiyorlar. Şehri tahliye etmek şöyle dursun bilakis şehirden kimse çıkmayacak diye tecrit ediyorlar insanları ilk etapta.

Tüyler ürperten bir devlet terörü var karşımızda. Çevredeki tek hastanede iyot hapları yok ve radyoaktif yanıklara nasıl müdahale edileceğini bilen doktor yok. Tek bir kadın doktor olayın farkında ve gerekli işlemleri biliyor. Bu arada belirtmek isterim ki itfaiye erlerinin kıyafetleri halen hastanenin bodrum katında ve radyasyon yaymaya devam ediyormuş. İtfaiyeciler ve santral çalışanları tabi ki hastanelik oluyorlar. İlk müdahalenin ardından  direkt Moskova'daki hastaneye sevk ediliyorlar. Bu arada bu sahneler gerçekten dehşet verici. En korkunç korku filminden daha da korkunç. Yani sık kafana bitsin o derece durumları kötü. O sahneleri izlerken hissettiklerimi anlatacak kelime pek yok gibi. 

Lyudmilla İgnatenko Vasily'nin eşidir. Özel izinle Moskova'daki hastaneye gider ve kocasını görmek ister. Rüşvet düzeni müthiştir ve işleyen bir sistemdir Sovyet Rusya'sında. Beş ruble verdiğinde hemşireye radyasyon yüklü eşini görme iznini alır. Üstelik hamiledir ve bunu doktorlardan da saklar. Kocasına dokunmaması söylendiği halde dinlemez. Hiçbir önlem almaksızın kocası ile yakın temastadır. Cehalet yine mutluluk getirmiştir. Kocası acılar içinde ölür ve son derece trajik bir şekilde kurşun tabutlarda toplu mezara gömülür diyemeyeceğim; Üzerlerine beton dökülerek defin edilirler. Gerçekten o sahneler falan çok çok iyiydi. Neticede Lyudmilla'nın bebeği babasından annesine bulaşan tüm radyasyonu soğurur ve annesinin hayatını kurtarır. Bebek doğduktan sadece dört saat sonra ölecektir.

Çok uzun bir yorum oldu farkındayım ama üzerine konuşulacak yorum yapılacak o kadar çok konu var ki. Örneğin su yangını durduramayınca helikopterlerden 5000 ton bor ve kum döktüler. Bakın bir anda 5000 ton bor madeni bulalım bakalım nasıl olacak o iş? Ya da  şehri tahliye etme kararı geç de olsa alındığında hiçbir panik, trafik sorunu vs. olmaksızın son derece sistematik bir tahliye yapabilir miyiz? Hiç sanmıyorum. Sovyet Devleti'nin  bu konulardaki başarısını göz ardı edemeyiz. Ancak genel anlamda yönetim biçimi açısından nefret ettim ayrı konu. 

Yangın durduğunda başka başka sorunlar çıkıyor ve bunlar çözülmesi çok zor problemler. Çekirdeğin soğutulması için tanklar açılmış, ayrıca itfaiyenin sıktığı sular da birikme yapmıştır. Çekirdeğin altında büyük bir su birikintisi vardır. Dökülen kum ve bor yangını söndürmüş ancak aşırı ısınmayı ve erimeyi başlatmıştır. Çekirdek ile suyun teması büyük bir buhar patlamasına yol açacak ve kıta için ölüm demek olacaktı. Oluşabilecek felaketin boyutları inanılmaz ölçüde ön görülmekteydi. Bunu önlemenin tek yolu da vanaların yerini bilen santral çalışanlarından üç kişinin içeri girerek, kısıtlı bir zamanda yüksek radyasyona maruz kalarak ölmeden vanaları açmasıydı. Ancak su böyle tahliye edilebilirdi.  Dizide bunlar gayet net işlenmiş. Rus halkının milli duygularla gerçekten intihar görevi olarak tanımlanacak görevlere gönüllü olduğunu görüyoruz. 

Sonrasında üç yıl süreceği öngörülen bir çevresel temizliğe girişildi. İnsanlar tahliye edildiler, evcil hayvanlar itlaf edildiler, ağaçlar öldürüldüler, çevrede radyoaktif ne varsa yok edilip toprağa gömülüp üzerilerine beton döküldü. Bunları böyle anlatınca bir şey ifade etmiyor belki ama izlediğinizde göz yaşlarınıza engel olamayabilirsiniz. Orada çalışan insanlara sınırsız votka veriliyordu. Çünkü ayık kafayla yapılabilecek bir iş değildi. Sözün özü mutlaka izlenmesi gereken mükemmel ötesi bir yapım. Büyük bir emek verilmiş ve gerçekten çok başarılı bir dizi ortaya çıkmış.

Son olarak bu gün burada yaşamımıza devam edebilmemizi sağlayan; Gerek santrale girme konusunda, gerek su boşaltımı için, gerek çatı temizliği için hayatlarını riske atarak bu intihar görevlerine bile isteye gönüllü olan, tüm kıtada yaşanacak büyük felaketi engelleyen, o cesur ve kahraman  insanlara  geç de olsa şükranlarımızı sunuyorum.

Herkese Keyifli Seyirler...


2 yorum:

  1. daha ilk bölümü seyrettim ve hakikaten inanılır gibi değilmiş olay burada olsa neler olacağını düşünmek bile istemiyorum..

    YanıtlaSil
  2. Uzun zamandır izlemek istediğim bir dizi. Yorumun izlememi çabuklaştıracak:) teşekkürler.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...