18 Ocak 2021 Pazartesi

STEFAN ZWEIG - AY IŞIĞI SOKAĞI

Stefan Zweig beni her seferinde şaşırtmayı başarıyor. Aslında eserlerini yazdığı tarihi düşününce böylesine insan hikayesi, ikili ilişki hikayesi anlatabilmek çok muazzam bir olgu. Aslında Ay Işığı sokağı oldukça kısa bir öykü hatta bir saat içinde okunabiliyor. Hikaye o kadar güzel akıyor ve betimlemelerle sizi içine çekiyor ki keyifle sürükleniyorsunuz. 

Kitabın ana karakteri aslında sadece olaylara şahitlik eden bir anlatıcı. Hikaye ise yolculuğu sırasında tanıştığı insanlarla ilgili. Aşk hikayesi olarak başlayan anlatım aslında yok eden bir bencilliğin, sefalete sürükleyen bir takıntının anlatısı. 

Sanırım en ilginç yanı günümüzde de hala böyle insanların varolduğunu bilmek. Özellikle kadına uygulanan baskı ve şiddetin sadece fiziksel olamayacağını, ekonomik şiddetin, kibir ve açgözlülüğün insana her şeyini kaybettirebileceğini anlatan bir ibret kesiti aslında bu. Erkekler, onların kibirleri ve bunun akıl almaz dehşet verici sonuçları diyebiliriz. Size hikayeyi anlatmak istemiyorum çünkü okurken anlayabileceğiniz bir şey yazarın anlattıkları, etkilenmeniz ve hissetmeniz gereken. 

Kadın cinayetlerinin kol gezdiği ülkemizde erkeklerin hastalıklı histerilerine yakından bakabilmek için kafa karıştırıcı, incitici bir öykü bu. Bir insana sahip olma arzusuyla kendini de karşısındaki insanı da tüketen gerçek bir hastalık hali. 

Her şey o kadar gerçek ki belki de bir trajediye engel olabilecek asıl kahramanımız, kendini tanıştığı kişilerden oldukça elit ve kibar görse de özünde aynı tanıştığı adam gibi bencil bir korkak. Aslında o kadar bizim gibi ki, bu aynaya bakıyormuş hissi midenize bir yumruk gibi çöküyor. Muhakkak tavsiye ediyorum. 

Herkese Keyifli Okumalar... 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...