6 Nisan 2020 Pazartesi

TİYATRO YORUMLARI 4#: ERKEK ARKADAŞIM BİR FEMİNİST


Merhabalar bugün size yine bir tiyatro gösterisinden bahsedeceğim. Daha önce Aşk GeçmişimAlevli Günler ve Suit: Düğün Dündü Bugün Bugün adlı oyunlar hakkında yazmıştım. Üzerilerine tıklayarak linklere ulaşabilirsiniz. Açıkçası yazmaktan keyif aldığım konulardan biri oldu bu tiyatro yorumları çünkü pek yapılmayan ve faydalı bir içerik olduğuna inanıyorum.

Şimdi oyuna geri dönersek ben bu oyuna en çok oyuncu kadrosu için gitmek istedim. Gonca Vuslateri ve Fırat Tanış ikilisi benim oyunculuklarına hayran olduğum bir ikili ve aslında oyun boyunca ikisinin performansı da muhteşemdi. Beklentimi kesinlikle karşıladılar ve canlandırdıkları bütün karakterlerin adeta kendisi oluverdiler. Trump'a izlediğim için biraz Trump Sahnesinden bahsetmek lazım. Havalandırmayla ilgili hiçbir problemi yok, aşırı büyük ya da küçük bir salon değil, giriş çıkışları nispeten sıkıntısız. Bu manada lokasyonunu da göz önüne alırsak kesinlikle Trump Sahne tercih edilebilir seçeneklerden biri olacaktır.

Oyuna gelirsek konusu adından da anlaşılabileceği üzere kadın-erkek ilişkileri ve genel toplumun kadın-erkek rollerinin kritiği. Elbette ataerkiye karşı eleştirel bir tutumu olacağı barizdi fakat çok göze sokulmuştu. Neredeyse mesaj kaygısız tek bir sahne bile yoktu. Bu da seyir keyfini birazcık düşürdü. Çünkü eğlenmek için geldiğim bir oyunda bu kadar erkek düşmanı bir tutum bir kadın olarak beni bile rahatsız etti.

Kadın haklarına saygılı erkek modelini pısırık, işbilmez, ne istediğini bilmez, yetersiz bir adam olarak tasvir etmeleri beni iten detaylardan biri oldu. Aynı şekilde sert, maskülen, güçlü erkeklerden hoşlanan kadın prototipi de yerin dibine sokulmuştu. Sürekli yanlış seçimler yapan ve onu kullanan erkeklere müsade eden kişiliksiz, kararsız, dengesiz bir kadın olarak resmedilmişti. Oysa iki duruma da katılmıyorum ve kadınların/erkeklerin birbirinden doğaları gereği bazı farklar taşıdıklarını kabul edebiliyorum. Bu benden bir şey eksiltmiyor ya da beni zayıf kılmıyor.

Aşka dair, cinselliğe dair yerli yersiz saptamalar bütünü olan bu oyun beni ara sıra tebessüm dahi ettiremedi. Özellikle benim hikayenin içine girmemi engelleyen kısım çok fazla karakter içeren bir oyunun iki kişiyle oynanmasıydı. Aynı ikili hem esas kızı/erkeği hem onların ailesini hem de eski partnerlerini canlandırıyordu ve sık sık kostüm değişimi gerektiğinden bu değişimler sahnede şovun bir parçasıymış gibi sunularak gerçekleştiriliyordu. Bu da beni zihinsel olarak yordu ve kendimi hikayenin içinde hissetmemi engelledi.

Böyle bir oyun en az 6 altı oyuncu isterdi ve bunu sağlamak da çok bir şey değildi. Aynı zamanda senaryo sadece türkçeye çevrilmiş ama herhangi bir uyarlama yapılmamış. Çünkü karakterlerden birinin annesi "Hippi" diye tabir ettiğimiz barış yanlısı gruptan ve bizim ülkede böyle bir kuşak olmadığı için çok havada kalıyor yine bu bağlamda. Kısacası benim için bu oyun küçük bir hayalkırıklığı oldu ve çok daha iyi bir oyuna gidebilirdim diye düşündürttü. Yine de...

İzlemek isteyen herkese iyi seyirler diliyorum...


2 yorum:

  1. bu karantina dönemi bitse de , tiyatroya gitsem ... yazıyı büyük bir özlem ile okudum şimdi i ki ne kadar ufak serzenişlerin olsa da oyun hakkında ... sevgiler.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...