2 Ağustos 2016 Salı

SENDEN SONRA BEN - JOJO MOYES


İlk kitabı çok geç okumuş ve derin pişmanlık duymuştum hatırlarsanız. Aynı hataya düşmek istemedim ve serinin ikinci kitabı olan "Senden Sonra Ben" adlı kitabı hemen okuma listeme aldım ve okudum. Bu kadar mı hayal kırıklığı olur? İlk kitapta tamamen Will karakteri tüm büyüyü yaratan kişiymiş.

Bu kadar mı eksik olunur? Okumaya başlamadan önce Will gibi bir karakterin yokluğunun olumsuz etkileri olabileceğini az çok kestiriyordum ancak bu derece büyük boşluk yaratacağını ben de düşünemedim. En azından yerini biraz olsun doldurabilecek yeni karakterler olacaktır diye düşünmüştüm. Tüm düşüncelerim yarım kaldı arkadaşlar ne yazık ki. Şunu belirtmem gerekiyor ki Will'in sadece adının geçtiği birkaç satır bile kitabın kalan sayfalarındaki boşluğu gözümüze sokar nitelikteydi.

Efendim kızımız Louisa olanca vasatlığı ile (ama mecazi falan değil kız cidden vasatın bile altında) sadece kendine bir daire almış. Bunun dışında Will'in ondan istediği hani hayallerinin peşinde koşma, modacı olmak, dünyayı gezmek, yapmadığın bir çok şeyi yapmak falan hak getire  öyle bir şey yok. Kızımız hak etmediğini düşündüğü dairede eşya almak lüzumu bile duymaksızın bir misafir gibi eğreti oturuyor ve hava limanında bir cafede garson olarak çalışıyor. Evet evet yanlış okumadınız. Garsonluk yapıyor kariyeri adına tek yaptığı bu. Üstelik ondan tuvaletleri bile temizlemesini isteyen kıl bir müdürü var. Hani nerede Will'in senden istediği yaşamın yakınında bile değilsin. Nasıl oluyor bu iş?  diye kitap boyu çemkiresim geldi.

Kısacası şunu anladım bir insanda kapasite yoksa eğer para pul da hikaye. Yaşamayı bilmiyorsa insan kimse onun için bir şey yapamaz. Daha önceleri en azından eğlenceli bir giyim  tarzı vardı. Şimdi o da yok. Yas nedeni ile öyle renkli kıyafetler tercih etmiyor. Yani bu kız bu kadar ezik olmak zorunda değildi. Biraz başarı gösterebilir, en azından bir moda okuluna gidebilirdi. 

Esas oğlan tanımına en yakın karekter bu kitapta Sam. Sam bir ambulunas görevlisi. Önceden orduda çalışıyormuş. Tıbbi kimliğine dair çok veri yok. Louisa ile zor bir zamanda tanışmalarından sonra yolları farklı yerlerde de kesişiyor. Sevgili falan oluyorlar ancak tabi ki son derece sıradan bir ilişki. 

Kitabın okuruna bir sürprizi var. Bozmamak için söylemeyeceğim ancak bu sürprizden ben hoşlandım mı? Hayır hoşlanmadım. Lou'nun yerinde olsam da yine hoşlanmazdım. İyi kalplilik her zaman tek başına yeterli değildir. 

Will'in babası Bay Traynor yeni evlendiği eşiyle yeni bir çocuk sahibi olma hevesinde. Bu biraz rahatsız etti beni açıkçası. Anne ise tamamen inzivaya çekilmiş tabir-i caiz ise hayattan kopmuş vaziyetteydi. Bu sürpriz özellikle Camilla Traynor'un toparlanmasına yol açtığından onlar için olumlu diyebilirim.

Lou'nun o katı dindar at gözlükleri ile hayata bakan annesinde müthiş bir değişim var. Kitapta her nedense bu bayağı ön plana çıkarılarak işlenmiş. Kadın ciddi ciddi kurslara gidiyor, ev işlerini kocasının da paylaşmasını falan istiyor. Resmen isyan bayrağını çekiyor. Lou'dan fazla gelişim gösteriyor yani.

Nathan New York'da yine çok zengin bir ailenin yanında çalışıyor ve tüm kitap boyunca Lou ile mesajlaşıyorlar. İrtibatları hiç kopmuyor. Ve tüm kitap boyunca Lou karakterinin bu hiç bir şey yapamayışlığına ilaveten kitabın sonunda yine bir çeşit bakıcı veya aileye yardımcı olarak çalışmak üzere NewYork'a gidiyor ya. Yuh demek istedim. Sonunu söylediğim için beni affedin ama gerçekten isyan ettim yahu.

Will'in hatırasına hürmetin bu kadar mıydı? Onun isteklerine verdiğin önem bu mu? Will senden böyle sersefil serseri bir yaşam tarzı benimsemeni mi istemişti? Kariyerin için, kendin için yapabileceğin maksimum şey yeni bir ailenin yanına yardımcı olarak gitmek mi?

Okumayın demiyorum. İlk kitabı okuduysanız bunu da okuyun. Ama çok yüksek bir beklenti içinde olmayın. Zira sonunu öyle bir bağlamış ki yazar mutlaka üçüncüyü yazacak orası kesin. Ama ben okur muyum işte onu bilemiyorum.

Herkese Keyifli Okumalar...

8 yorum:

  1. bitirip de tekrardan okuyabildiğim kitaplardandı. bloguma bakarsan sevinirimm :))

    YanıtlaSil
  2. Kitap yorumunu okudum ve beğendim. Benimkine de bakar mısın :))))

    YanıtlaSil
  3. En sevdiğim kitaplardan biri ama ikincisini almayı düşünmüyorum:( Yazı için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  4. http://www.bkmkitap.com/senden-sonra-ben "az öde,çok oku Türkiye"

    YanıtlaSil
  5. Ben beğenmedim hatta kitabı arkadaşımla değiştirdim Senden Önce Ben çok sevdiğim bir kitapken bu kitabı hiç sevemedim

    YanıtlaSil
  6. Ben kitapin ilk serisini almanca okudum... gercekten cok begendim... cok agladim ikincisinin daha duygusal gecicegini düsünmüstum.gecen hafta ikinci seriyi almayi cok düsündüm.ta ki sizin özetinizden sonra..almayi düsünmüyorum.. böyle bitmemeliydi hikaye..sonu güzel ve willin hatiralariyla bitmeliydi.. en azindan birseyleri basarmaliydi...:-(

    YanıtlaSil
  7. Selam.. Yorumun okudum.. ama bu kadar sert eleşdiriye gerek varmiydi? bence gerek yokdu... Doğru Will olmadan kitab sanki biraz eksik kalmış o konuda sana katılıyorum. 2 yil oldu kitabi okuyali blogunu simdi gordum.. Kitabi bitirirken ki düşüncem tam olarak neydi onu pek hatirlamasam da. 2 yil sonra ki düşüncelerim Şu...

    HAYAT BIR ÇEKİLDE DEVAM EDIYOR...

    YanıtlaSil
  8. Gercekten cok merak ettigim bir kitap ama umdugum gibi cikmazsa.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...