24 Haziran 2015 Çarşamba

KURUCUNUN KIZI - AMY ENGEL


Dostlarım bugün yeni trend kitaplardan biriyle sizlerle buluşuyorum. "Kurucunun Kızı" Yabancı Yayınları'ndan çıkan yeni bir kitap. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, ciltli kitap okumayı çok ama çok özlemişim. Acayip keyif aldım okurken, elimdeki ergonomik duruşundan, kendi standart püskül ayracından. Kağıt kalitesi, baskısı, kapak tasarım ve cilt süperdi.

Dünya büyük bir nükleer savaştan çıkmış bir avuç kalan insan da kendi kolonilerini yaratmış ancak yönetim konusunda anlaşamamıştır. Kendi aralarında da minimal bir savaştan Kurucu yenik ayrılmış, Başkan galip çıkmıştır. Küçük bir bölgenin etrafına bir çit çekilmiş ve her iki taraf da bu çitin içinde yaşamaya mecbur bırakılmış. Ancak bütün bunlara rağmen kazanan taraf üstün ırk, kaybeden taraf ise aşağı tabaka olarak yaşamaktadır. Ve barışın kalıcı olmasını sağlamak adına,  iki nesildir Kurucu tarafındaki kızlar, Başkan tarafındaki oğlanlarla eşleştirme usulü evlendirilmektedir. Yani kimsenin öyle aşık olma, çok sevme falan gibi bir lüksü yoktur. Ya evlenir mutlu olursun, veya evlenir cehennemde yaşarsın seçim senin..

Başkan Lattamer'in oğlu Bishop ile aslında Ivy'nin ablası Cally'nin evlenmesi gerekmektedir. Yani Kurucunun kızı ile Başkanın oğlu evlenerek barış garantisi mükemmel düzeye çekilecektir. Ancak Bishop iki yıl daha beklemek istediğini söyleyerek (başkanın oğlu olma lüksünü kullanarak) Ivy'yi tercih eder otomatik olarak. Çünkü nükleer etkilerinden dolayı ne kadar gençsen o kadar daha az sakat çocuk doğurma ihtimalin oluyor.Bu nedenle gelinlerin ve damatların çocuk yaşta olması önemli.

Ivy'nin babası demokrasi söylemleri olan ama davranışları bu söylemlere uymayan bir adamdır. Cally ise kalpsiz sert mizaçlı bir kız. Ama Ivy'nin onlara olan bağlılığı inanılmaz boyutlarda olduğunu göreceksiniz. Tüm görevi evlendikten sonra Bishop'u öldürmek olan Ivy ,bu amaçla evlenmeye hazırlanırken, Ivy ve Bishop'un düğün günü ile başlıyor kitap.

Bishop ile aynı evde yaşamaya başladığında anlar ki Bishop hiç de düşündüğü gibi şımarık, küstah, bencil, pislik, egoist,zorba  ve kendini üstün gören bir tip değildir. Bilakis son derece zarif, yumuşak, nazik, sevgi dolu ve mütevazidir. İşin ilginç tarafı başkan bile babasının Ivy'ye anlatımından çok çok uzaktır. Ters giden birşeyler vardır ve zaman içinde Ivy bunu anlayacaktır.

Sorun şu ki anladığında bile doğru tepkiyi verebilecek yetiye sahip olmamasıdır bu kızın. Ivy tam bir aptal gibi davranır ve kendini ateşe atar. Detaya girmeden anlatmak için kastırıyorum farkındaysanız ama biraz zorlanıyorum. Bu nedenle çok içeriğe girmeyeceğim.

Bu kitapta alınması gereken bazı dersler de; kimseye fazla güvenmememiz gerektiğidir. Ailemize bile haddinden fazla güvenmeye hacet yok arkadaşlar. Bazen kendi ailemiz, kanımız dediğimiz insanların bizi kullandığın fark ederiz ancak kendimize itiraf etmeye cesaret edemeyiz. Mutlaka yaşayanlar vardır aranızda buna benzer bir şey. İşte Ivy'de kullanılıyor ama kabullenemiyor.  Ayrıca insanlara ön yargılı yaklaşılmasının ne kadar yanlış olduğuna dair de güzel anlatımlar var. Bishop karakterini tanıdıkça seviyorsunuz. Ve çok önemli bir konu daha fedakarlık kimin için yapılmalıdır? Ayrıca yapılan fedakarlığın boyutları ne olmalıdır? Bütün bunları da sorguluyorsunuz okurken.

Kitap güzel başarılı bir kitap herkese tavsiye ediyor ve öneriyorum. Çok kısa sürede okudum ve hiç sıkılmadım. Bazı bölümler biraz daha kısa geçilebilirmiş ancak belli ki yazar ikileme veya üçleme yapacak. Bu sebeple biraz ağdalanmış olabilir konu.  Öyle bir yerde ve sizi öyle bir duyguyla bırakıyor ki yazar,  "İkinci kitabı şu an istiyorummmm!!" diye  çığlık atma isteği uyandı içimde kitabın son sayfasında. İçimde büyük bir boşluk ve ümitsizlik duygusuyla kalakaldım.

Herkese Keyifli Okumalar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...