3 Ekim 2013 Perşembe

EN GÜZEL TÜRKAN ŞORAY FİLMLERİ


türkan şoray.. yeşilçam'ın efsane yıldızı, türk sinemasının sultanı, güzelliği dillere destan bir aktris..
ne söylersem söyleyeyim eksik kalır tanımlamakta biliyorum böylesi bir güzelliği, zerafeti ve yeteneği anlatabilecek kadar geniş değil kelime haznem. yine de rahalıkla söyleyebiliyorum ki yediden yetmişe, kuşaktan kuşağa adı konuşulacak, tanınacak, yaşsız, yılsız bir kadın ..


o güzel gözleri, titreyerek kırpıştırdığı kirpikleriyle her hali ve tavrıyla türkan şoray.
bende çook feci sıkı bir hayranı olarak bütün filmlerini on bin milyon kere seyrettiğim için kendime en sevdiğim filmleri hakkında bi kaç bi şey çiziktirme hakkı verdim:)

1) SELVİ BOYLUM AL YAZMALIM


selvi boylum al yazmalım, atıf yılmaz tarafından yönetilen, başrollerinde kadir inanır ve türkan şoray'ın oynadığı, 1977 tarihli film. türk sinemasının başyapıtlarından biri olarak sayılmaktadır. kırgız yazar cengiz aytmatov'un 1970 yılında yayımlanan aynı adlı romanından uyarlanmıştır. filmin özgün müziğini cahit berkay bestelemiştir.
kamyon şoförü ilyas, istanbul'dan asya'nın kaldığı köye gelir. ve ilk karşılaştıkları an birbirlerine aşık olurlar.. özellikle ilk karşılaşmaları sırasında iç sesleriyle düşüncelerinin yansıtılması sizi hem güldürür hem duygulandırır. ikili hemen evlenir ve bir erkek çocukları olur herşey çok güzel gidiyordur. ilyas kamyoncu olduğu için sık sık uzun yola çıkıp evden ayrılıyordu. bu uzun ayrılıklardan biri sırasında ilyas asya'yı aldatır.

işleri bozulan ilyas, asya’nın karşısına öyle çıkmak istemez ve bunalıma girerek asya’yı terk eder. asya, bu acıya dayanamaz ve oğluyla birlikte yollara düşer. cemşit adında bir adamla karşılaşır. cemşit onlara kol kanat gerer. birlikte yaşamaya başlarlar. bir gün ilyas karşılarına çıkar. asya büyük aşkı ve kendisine zor gününde kucak açan cemşit arasında bir tercih yapmak zorunda kalır. ve "sevgi emektir" diyerek  cemşit'i seçer.

bu filmi ilk kez izlediğimde yaşım küçüktü ve kadir inanırın o yakışıklı yüzüne hayran olmuştum asya gibi bende aşık olmuştum izlerken ve o yaşımda bile kavrayabilmişim ilyas'ın hainliğini ve gerçek aşkın, sevginin yakışıklı bir yüzden çook daha fazlası olduğunu.. tabii bir an için ilyas'a dönsün istemedim dersem yalan olur:)





2) DİLA HANIM 


dila hanım derken elbette o televizyonda yayınlanan sıfır beden, avukat, bir garip ve berbat dila hanımdan sözetmiyoruz efendim taklitlerinin hala aslını yaşattığı efsane bir yeşilçam filminden sözediyoruz.

dila hanım, orhan aksoy'un yönettiği, safa önal'ın senaryosunu yazdığı 1977 yapımı türk filmidir. filmin yapımcısı irfan önal'dır. filmin başrol oyuncuları türkân şoray ve kadir inanır'dır.

barazoğlu ihsan bey'in karısı dila hanım bir arazi anlaşmazlığı yüzünden kocasını vuran karadağlı rıza'yı öldürmeye yemin eder. bir rastlantı sonucu, hiç tanımadığı rıza bey ile karşılaşır. ve kim olduğunu bilmeden rıza bey'den çok etkilenir hatta aşık olur. rıza da dila hanım'a büyük bir aşk beslemektedir bu yüzden gerçek kimliğini saklayıp onunla olabildiğince vakit geçirmek ve birlikte olmak ister. ancak dila hanım'ın rıza bey'in gerçek kimliğini öğrenmesi uzun sürmez ve ne olursa olsun kocasının intikamını almak için rıza'yı öldürmeye karar verir. 

elbette gönül ferman da töre de intikam da anlamaz ve dila hanım rıza bey'e bir türlü kıyamaz. bir de zeybek sahnesi vardır ki bu filmin insanın ta ciğerine işleyen, yüreğini sızlatan.. aşk, nefret, kabullenmişlik, teslimiyet, merhamet hepsi aynı yerde aynı anda yakalar sizi..

filmin sonunda karşılıklı oynadıkları sahne her aklıma geldiğinde burnumun direği sızlatıyor. toplum baskısını, can korkusunu, doğruyu, yanlışı aşmış bir sevgi hepimizi ezen, ancak zihinlerimizde tasavvur edebileceğimiz bir cesaret.. dila hanım'ı efsane bir film yapan ruh budur. ve belki çok iddaalı olacak ama cahit berkay olmasaydı bu film bu kadar özel, bu kadar etkileyici, bu kadar kemiklere işleyen bir film olamazdı..

                                                     işte o efsane zeybek ve film müziği





3) KARA GÖZLÜM


kara gözlüm, yönetmenliğini atıf yılmaz'ın yaptığı 1970 tarihli sinema filmi. türkân şoray ile kadir inanır'ın birlikte başrol oynadıkları ilk filmdir. filmin yapımcılığını irfan ünal senaryosunu ise bülent oran üstlenmiştir..


azize babası temel reis'le balık satarak geçinmektedir. balıkçılık yapan azize tezgah başında söylediği şarkılarla herkesin  dikkatini üstüne çeker. İşsiz bir müzisyen olan kenan, azize ile balık tezgahının başında tanışır. gazinocular kralı osman da kızı aynı tezgahta görür ve sesini beğenip onu şarkıcı yapar. bu arada kenan da arkadaşı orhan'ın yardımıyla aynı gazinoda garson olarak iş bulur. böylece birbirini seven iki gençten biri assolist, öteki garson olarak aynı gazinoda bir araya gelirler.

 
kenan azize'ye aşıktır ve onun için sürekli besteler yapar ve bestelerden birini azize'ye gönderir. azize "kara gözlüm" adlı şarkıyla ününe ün, şöhretine şöhret katarken her sahneye çıkışından sonra bestekar'a teşekkür eder ve hayranlık beslediği bu kişiyle tanışmak ister.



elbette filmi klasik aşk filmlerinden benim için ayıran bazı özellikler var türkan şorayın belki de en şirin halidir bu film balık tezgahının başında söylediği şarkılar halleri tavırlar insanın kendisini sevesi gelir:) ve tabii ki bir de bıyıksız kadir inanır gerçeğimiz var ben kesinlikle olgun ve bıyıklı halini tercih ederim kadirzmin:)

aslında çok açıklı olması gereken bir sahnede kadir inanırın noel baba gibi takma saç sakala bürünmesi de ne yazık ki sahnenin büyüsünü bozmakta ve insanı gülmekten yerlerde süründürmekte. her denk gelindiğinde izlenmesi gereken gerisinde tebessüm bırakan bir film kara gözlüm.

 sevemedim kara gözlüm




4) DEVLERİN AŞKI


devlerin aşkı 1976 yılı türkiye yapımı, yönetmeniliğini osman seden'in yaptığı dramatik romantik türkân şoray ve kadir inanır filmdir. irfan ünal filmin yapımcılığını üstlenmiştir. filmde iki kişi arasında geçen bir aşk hikayesi, bu aşkta üçüncü kişi ve bunun ortaya çıkardığı kıskançlık anlatılmıştır.

büyük iş adamı süreyya bey’in rakipleri onu öldürmek isterler fakat tarık adında bir genç süreyya’nın hayatını kurtarır. süreyya bey can borcunu ödemek için tarık’ı yanında çalışmaya ikna eder ama aslında istediği bir dost, güvenebileceği bir ortaktır. bir süre sonra tarık'ı sağ kolu yapar ve çok geniş yetkiler verir.  fakat bu sırada süreyya bey'in son sevgilisi ve aşık olduğu kadın tarık'ın hiçbir zaman unutamadığı sevgilisi türkan’dır..

işte bu noktada işler çığrından çıkmaya başlar çünkü türkan'da hala tarık'ı sevmektedir ve tarık'la tekrar barışmak niyetindedir. zamanında tarık'ı terk ederek hayatının hatasını yaptığını düşünmektedir.. ama tarık türkan'ı tekrar kabul etse bile süreyya bey türkan'ı sadece kendisi için istemektedir ve başka bir seçeneğe asla müsade etmeyecektir.

 
bu filmin beni çok etkileyen yanı sonudur.. filmi ilk izlediğimde klasik bir film asıl adamı terk edip başka adamlarla birlikte olmuş bir kadın yeşilçam'da ölmeye mahkumdur.. bu filmde böyle biter diye düşüne düşüne izledim. ve hayır hiç beklediğim gibi bir şey olmadı yeşilçam tarihinde belki de ilk kez oluyordur hata yapan bi nevi namussuz kadının mutlu sona ulaşması..

filmin tek çarpıcı yönü kesinlikle bu değil diyologlar ve sahneler, tabii ki muhteşem oyunculuk performansları.. bir noktaya özellikle değinmek istiyorum ki film müziği.. cahit berkay'ın nasıl bir usta nasıl bir yetenek olduğunu bize tekrar hatırlatan filmin bile önüne geçen belki de bu filmin kült olmasını sağlayan en önemli etmenlerden biri de bu film müziğidir.

                                                                    o efsanevi müzik filmden karelerle     

işte bir diyalog;

-Türkan: Neyin şerefine içiyoruz? Siz söyleyin neyin şerefine içiyoruz Tarık bey? Tarık bey!
-Süreyya: Söylemiştim, Tarık'ın kadınlarla yıldızı pek barışık değildir.
-Türkan: Kalbiniz kadınlara kapalı mı yoksa ama neden eski bir aşk mı?
-Süreyya: Dostum fena darbe yemişsin.
-Türkan: Merak ettim bu acı aşk hakkında anlatacağınız şeyler vardır öyleyse size acı çektiren bu kadının şerefine içelim.
-Tarık: Zahmet etmeyin.
-Türkan: Neden?
-Tarık: Öldü; yani benim için.
-Türkan: Hepimiz nefret edelim o kadından.
-Süreyya: Kahrolsun o kadın,
-Türkan: Kahrolsun o kadın! 

                                                         bu da filmin en vurucu, kilit sahnesi                




                                                        


 

9 yorum:

  1. Sabah sabah bu yazınınızı okuyunca nasıl güzel başladım gune bilemezsiniz. Ne kadar güzeldi eski filmler. Devlerin Aşkı özellikle.. Ben devlet konservatuarı mezunuyum, ilk öğrendiğim şarkı Türkan Şoray'ın bir filminde öğrendiğim şarkıydı :) Anneannem sağolsun 3 yasında baslatmıstır izletmeye :)

    Paylaşımınız için teşekkürler, sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sizi mutlu ettiğime çok sevindim yeşilçam efsanedir bence de türk sinemasının daha iyi bir dönemi hiç olmamıştır:)

      Sil
  2. hastasıyımmmmmmmmm yaaaaaaa türkan şorayın benim için idol idol.bazen gözlerimi benzetenler oluyor.selvi boylum favorim birde balıkçı kız varya ona bayılırım orda sölediği şarkılar işveler nazlar :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. benzeme şerefine mahsar olamasamda benim için de bir idol türkan şoray yaşayan efsane derler ya öyle bir şey..

      valla kara gözlümde balıkçı azize'ydi ama başka balıkçı olduğu film hatırlayamadım:)

      Sil
  3. Yanıtlar
    1. kesinlikle aslında 5 numara olarak onu da ekleyecektim listeye fakat yazının fazla uzayacağını düşündüm..
      türkan şoray'ın 200 aşkın filmi var en güzelleri 4 taneyle sıralanamaz ikinci bir yazı şart oldu:)

      Sil
  4. Beni çoooook eski yıllara götürdün. Gerçekten müthiş filmler. Muhteşem bir kadın. Sadece biraz hayalkırıklığını Bodrum'da film çekiyorlardı orada görünce yaşamıştım. Çok kısa boyluydu belki ben Türkan Şoray'ı gözümde bir dev gibi canlandırıyordum bilemiyorum. Aynı yerde Ruktay Aziz'de vardı o da öyleydi. Arşiv merakın varsa İstanbul Sahaf Festivalinde Şoray'ın olduğu eski dergiler, fotograflar, katpostallar, kitaplar çokca var, bilgin olsun. Bu arada müsaadenle izleyicin oldum.

    YanıtlaSil
  5. Kara Gözlüm filmini çok izlemişimdir. Ama her seferinde de ağlarımm!

    YanıtlaSil
  6. Offf...Nefis bir yazı olmuş. Eline sağlık. Sultan'dı galiba adı. Gecekondu mahallesinde çocuklu bir dulu canlandırıyordu. Minibüs şoforü bir adam aşıktı ona. Bak o filmine de bayılırım.

    Aşkı bu filmlerden öğrendik değil mi hepimiz?

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...